23 Kasım 2011 Çarşamba

24 kasım sabah - Namazda Beden ve Ruhen Allaha Yönelenler ve Yönelemeyenler

(4) Photos of Islamic Gallery  صور إسلامية
Namazda Beden ve Ruhen Allaha Yönelenler ve Yönelemeyenler


Bakara 238. … gönülden boyun eğerek (vakit ve erkana riayet ederek) tam teslimiyetle Allah'ın huzuruna durun.


Bakara 45. (Ey müslümanlar!) Sabır ve namazla (Allah'tan) yardım isteyin. Şüphesiz bu görev de, (ancak) (Allah'a) gönülden saygı duyanlardan başkasına zor ve ağır gelir.


Bakara 143. … (Rasulüm! Biz vaktiyle arzulayıp da şu anda) yöneldiğin kıble (olan Kabe')yi ancak (sen) Peygamber(im)e uyanları, topukları üzerinde geri dönen (münafık ve mürted)lerden ayıralım diye kıble yaptık. Gerçi bu (çevrilme) elbette Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerden başkasına ağır gelmektedir...


Nisa 142. Münafıklar (kalplerinde küfrü ve düşmanlığı gizleyip dilleriyle iman ettiklerini söyleyerek güya) Allah'a hile yapmak isterler. Halbuki O, onların hilelerini başlarına geçir(ip cezalarını ver)endir. Onlar, namaza kalktıkları vakit üşene üşene kalkarlar (özen göstermezler), insanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı da ancak pek az hatırlarlar


Tevbe 54. (Sadaka olarak) harcadıklarının, onlardan kabul edilmesine engel olan (tek sebep), sadece onların Allah'ı ve Rasulü'nü (içten içe) inkar etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve (sadakayı) isteksiz vermeleridir.


Kalem 42. O gün keşf-i sak olacak (hakikat perdesi açılıp etekler tutuşacak) ve secdeye davet edilecekler, fakat (namazı kılmayanlar, münafıklar ve riyakarlar buna) güç yetiremeyecekler.


Bizim âşık Yunus bir beytinde şöyle der “Er yarın Hak divanında belli olur” Bu dünya hayatında cismi ve ruhu ile Hak’kın divanına duramayanlar, Hak’kın divanı kurulduğunda elbette zelil ve hakir, mahcup ve pişman, mecalsiz ve perişan, nihayetinde ise şefaatsiz kalacaklardır. Mezhep imamlarımız “Allah cümlesinden razı olsun” namaz kılmamanın hükmüyle ilgili ihtilaf etmişlerdir. Ama ittifak ettikleri bir şey varki “namaza karşı isteksizlik ve üşengeçlik münafıklık alametidir”. Namaza karşı ortaya çıkan tavrımızın aslında bizim nasıl bir renge sahip olduğumuzu ortaya çıkardığı hepimizce malumdur. Nasıl ki müminin bir boyası vardır “Bakara 138. (De ki:) "Biz Allah'ın (İslam) boyasıyla boyanmışızdır. Boyası Allah'ınkinden daha güzel olan kim olabilir ki? Biz ancak O'na kulluk edenleriz.", münafıkların ve müşriklerinde bir boyası vardır. Karanlıkta renkleri seçmek için nasıl ışık gerekli ise, mü’min ve münafıkların birbirlerinden ayırt edilmesinde “nur” olan namaz bir ayırt edicidir. Hepimizce malum olduğu gibi, efendimizin gölgesi yoktu. Onun En Nur cc’den aldığı Risâlet nuru nasıl ki cismani bedenine, güneş ışığından baskın geliyorduysa, Namazla nurlanan mü’minlerin halleri de Muhammedi (s.a.v) halle hallenecektir. O s.a.v namazına ne kadar hassas ve düşkünse, onun ayak izinden gitmeyi şeref bilen ümmeti de aynen öyle hassas ve dikkatli olacaktır. O s.a.v. ayak izleri bir bakmışız ki bizleri nereye götürmüş biliyormusunuz? Küfür, inkâr, nifak ve münafıklık ikliminden almış, iman beldesine, selam beldesine ulaştırmış. “Ahiretin nasılki bir sır’at-ı varsa, dünyanın sır’at-ı’da namazdır. Vazifesi ise mümin ve mümin olmayanı ayırt etmektir.” Allahu alem “doğrusunu Allah bilir” (Kaybolan Namaz s.31-34)

Hiç yorum yok: