30 Kasım 2011 Çarşamba

1 aralık yatsı


Namazın arapçası olan "Salat" kelimesi bilindiği gibi dua anlamına da gelmektedir.

Namaz kılarken bazen düşünce başka konulara kayıyor, namazdan sıyrılıyoruz, 
yada vesvese denilen haller oluşuyor, 
bu halde bunları namazın neresinde olursak olalım DUA ya çevirebiliriz, 
düşündüğümüz konuda Allahtan yardım isteyebiliriz ya da o konudan Allaha sığınabiliriz, 
yani akla gelen düşünceleri duaya çevirebiliriz
Bugün namazı böyle kılalım, akla gelen düşünceyi 
kıyamda isek kıyamın sonunda, 
rukuda isek rukunun sonunda 
secdede isek secdenin sonunda 
tahiyat oturuşunda isek oturuşun sonunda 
hemen duaya çevirelim.
Düşünceye gelen konuda 
Allahtan yarım isteyelim yada o konuda Allaha sığınalım.

1 aralık akşam



Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat.
Yalnız seccademin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz madem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!

Necip Fazıl Kısakürek

1 aralık ikindi

sonra namaz...
insan elini göğsüne bağladığında tüm kötülüklerden çekilir,
rükuda eğilirken aslında kendini doğrultup tüm malayani şeyleri sırtından atar.

secde...
insanın kendini sıfırladığı an.
alın yerdedir ama kalp göklerde gezer secde ederken.

ve dua...Rabbin ' duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var dediği dua...


verilir ben acizim kudret senin dedikçe,

verenin şanı büyük sen iste istedikçe...

selam ve dua ile..

1 aralık öğle

http://1.bp.blogspot.com/_YezErMvUiTw/TKtYzc1KyQI/AAAAAAAAAw4/I98wAz_vM5k/s1600/abdest23.jpg

HER ABDEST BİR YEMİNDİR,

UNUTMAYIN Kİ;
HER ABDEST BİR YEMİNDİR ASLINDA
BU ELLER BİR DAHA HARAMA GÜNAHA UZANMAYACAK!
BU AĞIZ HARAMA AÇILMAYACAK!
BU DİL BİR DAHA KÖTÜYÜ SÖYLEMEYECEK,İFTİRA ETMEYECEK, YALAN SÖYLEMEYECEK,DEDİKODU YAPMAYACAK!
BU BURUN HARAMA SOLUKLANMAYACAK!
BU KOLLAR HARAMA SARILMAYACAK!
BU GÖZLER HARAMA BAKMAYACAK!
BU BEYİN KÖTÜYÜ PLANLAMAYACAK!
BU KULAKLAR HARAMI DUYMAYACAK!
BU AYAKLAR HARAMA ADIM ATMAYACAK!

SÖZ VERİYORUM ALLAHIM!

EVET İTİRAF EDİYORUM BUNLARI YAPTIM,AFFET!
TEMİZLE, ARIT BENİ, SEN TEMİZLEMEZSEN BEN TEMİZLENEMEM!
BANA YARDIM ET, BENİ TEMİZLE , BENİ ARIT!

HER ABDEST BU ANLAMA GELİR
YA DA GELMELİ

FARKINDAMIYIZ?

ABDESTMİ ALIYORUZ?
YOKSA EL YÜZMÜ YIKIYORUZ?

ABDEST RUHUMUZDA BEYNİMİZDE BÖYLE ALGILANIYORMU? 
YANKILANIYORMU?

EĞER ABDEST BÖYLE ALINMIŞSA

UZAKTA DEĞİL HEMEN EVİNİZİN ÖNÜNDE,
ÇOK YAKININIZDA,HATTA EVİNİZİN İÇİNDE
İSTEDİĞİNİZDE HEMEN BULABİLECEĞİNİZ
ARITICI, TEMİZLEYİCİ, DURULAYICI BİR NEHİR BULURSUNUZ
BÖYLE BİR NEHİRDE GÜNDE 5 KEZ YIKANANDA
KİRDEN, GÜNAHTAN ESER KALIRMI?

ETKİN.Z

1aralık sabah - ölü ibadetler ve diri ibadetler



İbadetler ikiye ayrılır
Ölü ibadetler, diri ibadetler

İbadetlerin bedenine sahip çıkıpda ruhuna sahip çıkmayanlar sadece ceset sahibi olurlar, birikmiş bu cesetler nihayetinde ibadet edenin ruhunuda mezarlığa çevirirler,
İbadetlerden bize kalan kocaman, ıssız, ruhsuz bir mezarlık olabilir
İbadetler size her seferinde bir mektup verirler, eğer ibadetin ruhunu anlayabilmiş, algılayabilmişseniz iseniz bu mektubun içinde bir mesaj vardır, eğer ibadeti anlayamamış ise bu zarfın içi boş olacaktır
Orucun terbiye olması için festivale dönüşmemesi lazım, türk yemekleri festivali, diyet yemekleri festivaline dönüşmemesi lazım, sofra doldukça orucun içi boşalır.

Namazın terbiye etmesi için kültür fiziğe dönüşmemesi gerekir, bir takım sesler çıkarma ritüeline dönüşmemesi lazım, yoksa kılınan namazdan geriye sadece yorgunluk kalır.
Ruhu doyurmayan namaz ruhu yorar, bıktırır.
Ruhu doyuran namaz ruhu şenlendirir, arkadaş-yoldaş eder, kendini beklettirir, özlettirir.
Namazı sadece beden kılmaz kalpde namaz kılar, kalp namaza katılmıyorsa kalpsiz bir namaz çıkar ortaya.
Ruhlarda hastalanır, kör olur, çolak olur, aksak olur, sağır olur, ruhlarda felç olur, ruhsuz vicdansız kalpsiz denilen insan tipleri böyle oluşur
İbadetler ruhun eczanesi, doktorudur, ibadet gereği gibi yapılmazsa alınacak fayda bir türlü gelmez,

İbadetlere sahip çıkmak gerek, ibadetin ruhunu anlamak gerek, ibadetlerdeki hareketlerin sözlerin anlamları düşünmek gerek, nedenini anlamaya çalışmak gerek.
İbadetin olup olmadığını anlamak için davranışları kontrol etmek gerek, eğer davranışlarımızı değiştirmesi gereken yönde değiştirebiliyorsa, yada muhafaza edebiliyorsa ibadetler olgundur, olmuştur, değilse ibadeti doğrultmak gerek, ibadet ve insan bir sarmal gibi birbirlerini doğrulturlar yada cesede, kurumuş ekin yapraklarına dönüştürürler.


29 Kasım 2011 Salı

30 kasım yatsı

bir gün sabah yada yatsı tembelliğinde bu ruh haletiyle kıl namazı

Rivayete göre ,Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi,
 sonra bunları yapabilmek için kura çekmek zorunda kalsalardı  kura çekerlerdi.
Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi,birbirleriyle yarışa girerlerdi.
Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi ,
emekleyerek ve sürünerek de olsa  bu iki namaza gelirlerdi.”

30 kasım akşam

Ey Namaz, ben bittim Seninle başlat beni..
Düştüm kimse tutmadı elimi,
ağladım kimse görmedi,
bir anlayan teselli eden olmadı…

x x x x x x x
Bir gün bittiğinde, yeniden başlamak istediğinde
kendini sıfırlamak istediğinde
ya da ayarlarının bozulduğunu hissettiğinde
Namaz seni tekrar yeniden yeni bir hayata başlatacaktır

Namaz bu yüzden hediyedir, O yeniden başlatıcıdır.
Namazın seni elinden tuttuğunu göreceksin
Namazın seni Yaradanına, kainatın sahibine tanıştırmaya götürdüğünü göreceksin
Namazın sana şefaat eli olduğunu göreceksin
Namazın seni, zihnini, kalbini nasıl temizlediğini göreceksin
Namazın Allahın sana uzanan ipi olduğunu göreceksin
Namazın nasıl bir sığınak olduğunu göreceksin
Ve
O zaman anlıyacaksın
Namaza neden hediye denildiğini
Namazın neden hediye edildiğini

30 kasım ikindi

Bugün namazdan önce bu duaları mümkün olduğunca ezberlemeye çalış
Ve hissederek, anlıyarak, kendi ana dilinde Allahın sana öğrettiği duaları et kendine
Korkma sana bu dili veren Allah, Irkını tayin eden Allah, dilini tayin eden Allah,
bu konuda kaderini çizen Allah
Senin Arapça bilmediğini ve ezberleyemediğini biliyor,
ezberlesende ana dilindeki gibi duyumsaya duyumsaya dua edemediğini biliyor.
O senden dua bekliyor, hücrelerinin, iliklerinin hissettiği, duya duya, yana yakıla, ta yüreğinden, ta içinden, sana kader kıldığı ana dilinden dualar bekliyor.

"Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var." (Furkan suresi 77.Ayet)

Kuranda Allah böyle dedi, Duydum, işittim ve amenna dedim, kendime dedim, dilime dedim, gönlüme dedim.


رَبَّنَا اٰتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
“Ey Rabbimiz! Bizlere dünyada ve ahirette güzellikler ihsan eyle azabından muhafaza eyle.”        ( Bakara 201)

رَبَّنَا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرٖينَ
Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.” ( Bakara 250)

رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَا اِنْ نَسٖينَا اَوْ اَخْطَاْنَا رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَا اِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِهٖ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا اَنْتَ مَوْلٰینَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرٖينَ
Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” ( Bakara 286)

رَبَّنَا اِنَّنَا اٰمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru. (Ali imran 147)

رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَاِسْرَافَنَا فٖى اَمْرِنَا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرٖينَ
“Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et. (Araf 155)

رَبِّنَا لَمَّا جَاءَتْنَا رَبَّنَا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمٖينَ
Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al.” (Araf 126)

اَنْتَ وَلِيُّنَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الْغَافِرٖينَ
Sen, bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen, bağışlayanların en hayırlısısın” dedi. (Araf 155))

 فَقَالُوا عَلَى اللّٰهِ تَوَكَّلْنَا رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلْقَوْمِ الظَّالِمٖينَ
Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!” (Yunus 85)

رَبِّ اِنّٖى اَعُوذُ بِكَ اَنْ اَسْپَلَكَ مَا لَيْسَ لٖى بِهٖ عِلْمٌ وَاِلَّا تَغْفِرْ لٖى وَتَرْحَمْنٖى اَكُنْ مِنَ الْخَاسِرٖينَ
Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum. (Hud 47)

رَبَّنَا اِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْفٖى وَمَا نُعْلِنُ وَمَا يَخْفٰى عَلَى اللّٰهِ مِنْ شَیْءٍ فِى الْاَرْضِ وَلَا فِى السَّمَاءِ
“Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.” (İbrahim 38)

رَبِّ اجْعَلْنٖى مُقٖيمَ الصَّلٰوةِ وَمِنْ ذُرِّيَّتٖى رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاءِ
“Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.” (İbrahim 40)

رَبَّنَا اغْفِرْ لٖى وَلِوَالِدَیَّ وَلِلْمُؤْمِنٖينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
“Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana babamı ve inananları bağışla. (İbrahim 41)

رَبِّ اَدْخِلْنٖى مُدْخَلَ صِدْقٍ وَاَخْرِجْنٖى مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لٖى مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَانًا نَصٖيرًا
“Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.” (İsra 80)

رَبَّنَا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ اَمْرِنَا رَشَدًا
Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” (Kehf 10)

رَبِّ اشْرَحْ لٖى صَدْرٖی وَيَسِّرْ لٖى اَمْرٖی وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانٖی يَفْقَهُوا قَوْلٖی
Rabbim! Gönlüme ferahlık ver.” “İşimi bana kolaylaştır.” Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” (Taha 25-26-27-28)

رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْنٖى فَرْدًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثٖينَ
“Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın” (Enbiya 89)

رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطٖينِ
Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım (Mü’minün 97)

وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ
“Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım (Mü’minün 98)

رَبَّنَا اٰمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمٖينَ
“Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın (Mü’minün 109)

رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ اِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا
“Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir (Furkan 65)

اِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا
“Şüphesiz, ne kötü bir durak ve ne kötü bir konaktır orası.” (Furkan 66)

رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقٖينَ اِمَامًا
“Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle (Furkan 74)

رَبِّ هَبْ لٖى حُكْمًا وَاَلْحِقْنٖى بِالصَّالِحٖين.*   وَاجْعَلْ لٖى لِسَانَ صِدْقٍ فِى الْاٰخِرٖين.*    وَاجْعَلْنٖى مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعٖيمِ
“Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat
Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl.” Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.” Şuara 83 84 85

رَبِّ اِنّٖى لِمَا اَنْزَلْتَ اِلَیَّ مِنْ خَيْرٍ فَقٖيرٌ
Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım (Kasas 24)

رَبِّ انْصُرْنٖى عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِدٖينَ
“Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” (Ankebut 30)

رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِاِخْوَانِنَا الَّذٖينَ سَبَقُونَا بِالْاٖيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فٖى قُلُوبِنَا غِلًّا لِلَّذٖينَ اٰمَنُوا رَبَّنَا اِنَّكَ رَؤُفٌ رَحٖيمٌ
“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” (Haşr 10)

رَبَّنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَاِلَيْكَ اَنَبْنَا وَاِلَيْكَ الْمَصٖيرُ
“Ey Rabbimiz! Ancak sana dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır. (Mümtehine 4)

رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلَّذٖينَ كَفَرُوا وَاغْفِرْ لَنَا رَبَّنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ
“Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin (Mümtehine 5)

رَبَّنَا اَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَیْءٍ قَدٖيرٌ
Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter (Tahrim 8 )

30 kasım öğle

Allahu Ekber - En büyük Allahtır

Namaza başlarken, rükuya eğilirken ve secdeye varıp doğrulurken kullandığımız bu seslenişte namazda anlamı yitip gidenler arasında

Bu sesleniş sadece Allahı büyükleme gibi bir anlama kavuşmuş görünüyor,
Allahım bak işte ben seni nasıl büyüklüyorum,seni nasıl yüceltiyorum dermişiz gibi geliyor

Ancak bu kelime aynı zamanda tam bir uyarıcı olarak kullanılmalı
Cemaatle namaz kılarken imam kendine ve cemaate
Yalnız namazda ise kişinin direk kendine
ne yapıyorsunuz, ne yapıyorum
namazdamısın, başka bir yerlerdemi?,
bedenin Allahın huzurunda da zihnin nerede, kalbin nerede?,
Bırak onları!...  En büyük Allah!...
dön namaza, dön kulluğa, dön Allaha
anlamında kullanılmalıdır
yani
sesleniş seni nasıl yüceltiyorum bak anlamında Allaha değil
sesleniş kendi nefsimize, zihnimize, gönlümüze Allahın huzurundasın kendine gel
anlamında bir uyarı olarak kullanılmalıdır.

Eğer namazdan kopulmuşsa uyarı daha şiddetli olmalı ALLAHU EKBERRR!... şeklinde duyulmalı

Fakat zihin, kalp tamamen namazdan ayrılmışsa uyarı daha da şiddetli olmalı kendimize
ALLAAAAHU EKBERRR!...
şiddetinde bir uyarı yapmalıyız ve kendimizi namaza döndürmeliyiz,

buna rağmen yine kopulmuşsa namazdan bu kez bir kere değil bir kaç kez kendimizi uyarmalıyız
Farklı renklerde, farklı ses tonu, farklı söyleyiş tarzlarıyla
kendimize kızgın bir tarzda
kendimize ya ne yapıyorsun sen Allah aşkına
kendimize Allah Allah ne oluyor yahu ben ne yapıyorum böyle der gibi

yada ağlamaklı bir tarzda yada daha başka şekillerde kendimizi sarsacak şekilde söylemeliyiz ve kendimizi uyarmalıyız.

ALLAHU EKBER!...
ALLAHU EKBER!...
ALLAHU EKBER!...

Not: İntikal tekbirlerinin Namazdaki yeri konusunda aşağıdaki linke bakabilirsiniz
İntikal tekbirleri genelde sünnet olarak kabul edilmektedir, ancak namazında İntikal tekbiri almayan sahabelerin varlığı İntikal tekbirini terkinde sünnet olabileceğini akla getirmektedir, yani Allah Resulünün bazen yapıp bazen yapmamış olması ihtimali kuvvetlidir.

30 kasım sabah


Yâ Erhamerrâhimîn ve yâ Erhamerrahimin…
Huzurun sabahında… Uykunun elinden kurtardığınız bir andı bu.
Ellerim duâya nasıl da acıkmış.
Duâlı bir andı bu. Ve o an Allah’ın katındadır artık.
Ah anlar, ah…
Bizi anlayan bir an olacak mı hayatımızda böyle?
Anlar art arta birdir; yan yana hiç değil.
Her an, bir diğer âna kapıdır.
Her an işte Allah’a bu kadar yakındır.
Bırak ânı yakalamayı, an seni yakalasın.
Böyle bir an diliyorum derdimi bilen, hâlimi anlayan Yaratan’dan.

SELİM GÜNDÜZALP

28 Kasım 2011 Pazartesi

29 kasım yatsı

Farkındamıyız
Namaza "Subhaneke Allahumme" diye başlıyoruz
Rukuda "Subhane Rabbiy el-Aziym" diyoruz
Secdede "Subhane Rabbiy el-Ala" diyoruz
Namaz bittiğinde
Tesbihde"SubhanAllah" diyoruz

Nedir bunun sırrı? Subhan ne demektir?
Namazın başından sonuna kadar Subhan kelimesini mırıldanıyoruz, ne dediğimizin farkındamıyız?
Namazda bize bu kelimenin bu kadar sık tekrar ettirilmesinin amacı ne olabilir?

Allahı Subhan sıfatıyla birlikte anmak,
Allahı her türlü eksiklikten, kusurlardan, kötülükten, çirkinlikten uzak tutmak,
yani tenzih etmek, Allahı tertemiz kılmak demektir
ki bu Allahı yüceltmektir.
.
Tesbih ise SubhanAllah demektir.
aynı kökten geldiği içerdiği S B H harflerinden anlaşılmaktadır.
Bu anlamı ile Namaz başından sonuna kadar Allahı tesbih etmektir,
Namaz bir tesbihe dönüşür

Allahım sen Subhasın demek;
aynı zamanda kendinin kusursuz olamayacağını, eksiksiz olamayacağını, günahsız olamayacağını
Allahın affına, mağfiretine ihtiyacı olduğunu,
Allaha ihtiyacı olduğunu kişinin kendisine deklare etmesi demektir.

Allahım sen kusursuzsun, ben kusurluyum yardım et
Allahım sen eksiksizsin, ben eksikliyim yardım et
Allahım sen kötülükten uzaksın, ben değilim bana yardım et
Allahım sen her türlü çirkinlikten uzaksın, ben değilim bana yardım et
Allahım sen tertemizsin, ben değilim bana yardım et temizle beni, temizlenmeme yardım et
gibi anlamlara gelir ki

bir kendini tanıma, bir kendini kendine itiraf, kendini Allaha itiraf,
kendini açığa çıkarma haline dönüşür namaz

Namaz baştan sona kusurlarını itiraf, af talebi, kusurlar konusunda
yardım talebi haline dönüşür

Namaz Allahı yüceltme kendini küçültme haline dönüşür

Allah Subhan sıfatı ile birlikte AZİYM - Azamet, büyüklük, yücelik ile anılır 
ve bu anma sırasında rukudadır, eğilir insan ikiye bükülür

Allah Subhan sıfatı ile birlikte ALA - yücelik, yükseklik, ululuk ile anılır 
ve bu anma sırasında secdededir, küçülür insan üçe bükülür

Bu manada namaz
yürekten kocaman bir
SUBHANALLAH
demektir

29 kasım akşam

http://4.bp.blogspot.com/_YezErMvUiTw/TJkKE3F1JVI/AAAAAAAAAdg/SCtsJMbR-9M/s400/eller3.jpg
Namazın başlangıcı abdesttir. 

«Ey îmân edenler! Namaza kalkacağınız zaman 
yüzlerini­zi, dirseklere kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip topuk kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayın.

NİYETİN NEYSE O OLUR

Abdeste niyetin güzel olursa
Abdestin güzel olur

Abdestin güzel olursa
Namaza niyetin güzel olur

Namaza niyetin güzel olursa
Namazın güzel olur

Namazın güzel olursa
Amelin güzel olur.

29 kasım ikindi



Sana ilk ulaşan ezandır.
Ezanı dinlerken kalbini ona ver.
Bir şeyle meşgul isen bırak.
Çünkü geçmiş büyükler böyle yapardı.

Ezanı duyduğu zaman,
demircilik yapanın çekici havada ise,örse vurmaz,indirirdi.
Ayakkabıcı iğneyi sokmuş ise,çıkarmazdı,öyle bırakırdı.

Yerinden fırlar kalkardı.
Çünkü bu sesten ,kıyamet günündeki sesi işitmesinden başka bir şey anlamazdı.
Eğer bu sesi,yani ezan sesini duyduğun zaman 
kalbinde bir sevinç ve istek dolmuş görüyorsan,
kıyamet günündeki sesi duyduğun zamanda öyle olacağını anla!..

Fuad Yusufoğlu

29 kasım öğle

Dünya bir yana Namaz bir yana

Vurulduğunda yarasının ağırlığıyla baygın yatan,
“Eğer daha ölmediyse, onu namazdan başka bir şeyle ayıltamazsınız.”
sözlerinden sonra namaza çağrıldığında küheylanlar gibi
“Namaz vakti mi?”
diyerek yaralı bedeniyle kan revan içinde şahlanan,
namaza vefâlı Hz. Ömer gibi olmalı.

Bugün öğle Hz. Ömerin namaza olan bu iştiyakı bize ışık tutsun
Namazımızı ayağa kaldırsın, İçeriği sönmüş namazlarımızı doğrultsun

Namaz vakti mi?
Namaz vakti mi?
Vakit namaz mı?!...

29 kasım sabah

Bugün sabah namazınızı meleklerin seyrettiğini bilerek kılın. Namazı bitirdiğinizde Esselamu aleykum ve rahmetullah derken selamı onlarada verin.

“Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar, belli vakitlerde namaz kıl, özellikle de sabah namazını. Çünkü sabah namazında gece ve gündüz melekleri hazır bulunur (şahit olurlar). (İsra Sûresi, 78)


Yatım sağıma, döndüm soluma melekler şahit olsun dinime imanıma

27 Kasım 2011 Pazar

28 kasım yatsı

Bugün namazda seccadenin üzerine çıktıktan sonra
Bir ezan oku, duyabileceğin bir şekilde
Hissederek, anlamını düşünerek

Kendini namaza çağır
Ellerini, ayaklarını, kalbini, zihnini namaza çağır
Hücrelerini namaza çağır
Haydi de onlara Haydi namaza, Haydi kurtuluşa

Namaz ibadetine farklı bir boyuttan bakalım istedim bugün. Namazın manevi boyutundan. Namaz vaktin girmesiyle başlar. Vaktin gelmesi ‘ezanla' anlaşılıyor. Aslında ezan sadece namaz vakti girdi demek değildir. Aynı anda günlük bir iman tazelemesidir. Ruhlar aleminde ‘elestu bezminde' yapılmış bir biat vardı.Kullar Rabbe teslim olmuştu.Ezan bunun dünyevi ve günlük deklarasyonudur. Ne diyor  ezanda;

Allahüekber Allahüekber: En büyük ve yüce olan sadece Allah'tır. Allah'tan gayrisine eğilmem.

Eşhedu en la ilahe illallah: Şahadet ediyorum ki Allah'tan başka ilah yoktur. Sadece O'na kulluk edilir.

Eşhedu enne Muhamme den Resulullah: Tanıklık ederim ki Muhammed Allah'ın Peygamberidir. Vahiy alan örnek insandır. Son Peygamberdir.

Hayye ales salah:
Hadi sizi diriltecek namaza koşun.

Hayye ale'l felah:
Hadi kurtuluşa koşunuz. Sizi insana kul edecek bağlardan kurtulup Rabbe sığının.

Allahüekber Allahüekber: En yüce olan Allah'tır.

La ilahe illallah: Ondan başka ilah yoktur.

28 kasım akşam


Mutlaka her birimiz hayatımızda bir defa da olsa namaz kılmışızdır.
İbadete en uzak olanımız bile, bir bayram namazı, bir cenaze namazı kılmıştır.
İnanıyorum ki, hayatında bir kez namaz kılmış olana nasıldı o namazın diye sorduğunuzda “ kuş gibi hafifledim. Sıkıntılarımı bir an için öteledim” cevabını almışsınızdır.
Bu doğrudur.
Çünkü namaz ibadetinde, diğer ibadetlerde olmayan bir şey var.
Allah la konuşmak,
Allah la dertleşmek,
O'na hitap etmek,
O'na derdini açmak,
O'nun huzuruna çıkmak ve huzuruna kabul edilmek var.
Allah'ın huzuruna çıkabilmeye yüz bulmak var.

Madem diyorlarki
Namaz Allahla konuşmak diyorlar, O halde konuş namazında bu kez Allahla
Namaz Allahla dertleşmek diyorlar, O halde dertleş namazında bu kez Allahla

Namazın bu kez dedikleri gibi olsun , konuş, dertleş, anlat derdini, gerçekten Onun huzurunda ol, gerçekten Onun huzuruna çık
Neresinde istersen namazın kıyamda,rukuda,secdede,oturuşta
Rabbim işte huzurundayım, biliyorum şu anda beni görüyorsun, beni işitiyorsun
diyerek başla, ........ içinden geldiği gibi devam et
Zaten namaz Allahla iletişim değilmi
Allah Resulü de bunu yapıyordu, O da bunu kendi ana dilinde yapıyordu
Namazda kendi ana dilinde Allaha yalvarmak, konuşmak, derdini anlatmak, yardım istemek
Allah Resulünün sünnetidir
Allah resulünün yaptığı gibi yapın ve namazlarınızı diriltin, sünneti diriltin

Korkma kovmaz, seni çağıran O
Korkma kızmaz, seni en iyi tanıyan O
Korkma anlar, türkçeyide anlayabilir O
Korkma dua et, "Duanız olmazsa size ne diye kıymet vereyim " diyen O
Haydi namaza, Haydi huzura
Korkma namazını kabul eder, Namaz zaten Allahla konuşmak, huzura çıkmak, derdini anlatmak, dua etmektir aslında

28 kasım ikindi

اصلي الحين بكلمك الصلاه 
هههههههههههه
I cant talk right now- şu an kesinlikle konuşamam (çünkü namazdayım)

ya siz namazda telefonsuz kimlerle konuşuyorsunuz
nerelere gidiyorsunuz
bedeniniz seccadenin üstünde eğilip kalkıyorsunuz
ya siz, ya siz neredesiniz

bugün Sadece ama sadece Allahla konuştuğunuz bir namaz kılın
ÇÜNKÜ NAMAZDASINIZ

28 kasım öğle

Bugün Allah resulünün şu sözlerini dinle
ve peki ey Allahın resulü de
sonra namazdaki secdelerinin her birinde kendine ayrı bir dua et


Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kulun Rabbine en yakın olduğu yer secde mahallidir. Bu sebeple siz secdede duayı çoğaltın.”
Ebu Davud 875
Hz. Âişe Validemiz (r.anha) anlatıyor:

“Bir gece uyandığımda, Allah Resûlü’nü yanımda göremedim.
El yordamıyla etrafı yokladım.
Elim ayağına dokundu.
O zaman Allah Resûlü’nün namaz kılmakta olduğunu anladım...
Başı secdedeydi.
Kulak verdim, hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve şöyle yakarıyordu:
“Allahım!
Senin gazabından Senin rızana sığınırım.
İkâbından affına sığınırım.
Allahım!
Başka değil, Senden yine Sana sığınırım.
(Celâlinden cemâline,
gazabından rahmetine,
azamet ve heybetinden,
şefkat ve re’fetine sığınırım.)
Zâtını senâ ettiğin ölçüde,
Sen’i senâ etmekten âciz olduğumu itirâf ederim.”
“Senin komşuluğun,
yakınlığın, azizliktir.
(Sana mücâvir olan, aziz olmuştur.)
Senin senâ ve övülmen, yücedir.
Senin ordun mağlup edilemez.
Sen va’dettiğin şeyde, va’dinden dönmezsin.
Senden başka ilah,
senden başka ma’bûd da yoktur.”

27 aralık öğle - Namaz Allah ile konuşmaktır

Allah Kendisini veli olarak kabullendiği kullarını en güzel bilendir. 
Onların nasıl bir yapıya sahip olduklarını en güzel bir şekilde bilmektedir. 
Bu Sebeple günde beş vakit diğer dünya işlerinin yanında Allah ile zorunlu bir durum olması dışında kendisiyle kullarının bir araya gelmesini istemektedir. 
Bu anlatış ve anlayış ilk etapta okuyucuları hayrete düşürebilir. 
Ama kurandan okumak koşulu ile Allah namaza davet etmektedir. 
Bildiğiniz gibi şura suresinde Allahın vahiyle konuştuklarından birisi de gönderilmiş olan peygamberlere indirileni okudukları zaman konuşmuş oluyorlardı.

R. İhsan ELİAÇIK

28 kasım sabah - Namaz cemaatle kılınır


Namazı cemaatle kılmak asıldır
Bugün tv de bir sohbette dinledim somaliye gidenlerden biri anlatıyordu, somalide tek başına namaz kılan görmedim, namaz kılacak olan birisini yanına çağırıyor, yol kenarında, ağaç altında iki-üç kişi de olsa ama hep cemaatle namaz kılınıyor, biri namaz kılacağında namazını kılmayan varmı diyor mesela, diğeri 5 dakika sonra kılacağım diyor, diğerini bekliyor ve birlikte kılıyorlar.

Türkiyemizde evde namaz kılınıyor mesela, karı koca küsler gibi ayrı ayrı namaz kılıyorlar

Şunu anlıyamadık NAMAZ CEMAATLE KILINIR

Ve bir başkası bir bilgi aktardı
Mısırda verilen bir fetvada sabah namazına bilerek kalkmayan, kılmayan kafirdir denilmiş, tartışılmış
Bugün epeydir yapmadığımız bir şey yaptık, ev halkı cemaat olarak namaz kıldık

26 Kasım 2011 Cumartesi

27 kasım yatsı

namazdan önce otur seccadenin üstüne
ve düşün gün boyunca neler yaptın ne sözler verdin neler buldun
yarında bunlar önüne çıktığında bu kez ne yapacaksın
Namazın bu konuda Allahtan yardım isteği olsun, söz veriş olsun, temizlenme olsun, arınma olsun
Rabbin sana küsmedi ve bırakmadı
yeterki sen Onu bırakma
Kalk namaza ve namazda
Söz ver Rabbine, söz ver kendine
Temizle kendini, arıt, tövbe et,
Dua et, yardım iste yalnızca kendisinden yardım istediğinden
Dosdoğru yola, İstikamet üzere olanların yoluna hidayet et beni de
Ayrıl, sıyrıl şaşkınlardan, azgınlardan, sapıklardan, bozuklardan, kopuklardan
Dua et onların yolundan, kolundan, sağından solundan ayrılmak için
Bırakma beni Allahım de, Hidayet et de,
Sabah bambaşka biri olacağım de
Ya da bu halde kalacağım de

27 kasım akşam

evet bir günü devirdin
güneş doğmadan bir söz verdin kendine
ve güneş battı
ne durumdasın
bu Allahla dördüncü buluşman
her buluşmada neler dedin neler hissettin
peki bu hep böylemi gidecek
eğer sözünü tuttunsa ki zor insan zaaflarla dolu bir yaratık
yatsıya kadar dayanabilecekmisin
tutmadınsa kendini biraz daha iyi tanımış oldun
şimdi zayıf yanlarını biliyorsun,
Allah resulünün büyük cihad diye tanımladığı kendinle nefsinle mücadelen daha kolay
Namazların bir kendini tanıma, bir yüzleşme haline geldi işte
Namazların bu haldeyse seni kötülüklerden koruyabilir zaten
Kuranda Namazın insanı kötülüklerden alıkoyacağı söyleniyor
işte O NAMAZ BU NAMAZ

27 kasım ikindi

bu namazda
sabahki sözünü hatırla
öğlenki hesaplaşmanı hatırla
FATİHAYI OKURKEN KENDİNE BİR ORTAM, BİR YOL, YOLDAŞLAR SEÇERKEN
HANİ "İhdinassıratel mustakiym, sıratellezine enamte aleyhim" DERKEN

şimdi sözünün neresindesin
kendini biraz tanıyabildinmi
tanıdıyamadınsa tanı kendini
Senin sana yaptığını gördünmü
sen bumusun böylemi olmak istiyorsun
eğer buysa böyle devam et
eğer bu değilse olmak istediğin gibi ol

27 kasım öğle

 Sözünü tuttun mu, unuttun mu?
 kendini kandırıp şimdilik kaydıyla bir kenara koyup uyuttunmu

Maliki yevmiddiyn - Hesap gününün sahibi derken
sabahki sözünü hatırla
sözünün neresindesin şimdi

eğer unuttunsa  kendine dön, sözüne dön, Allaha dön
eğer sözünü tuttunsa kendine bir afferim de, ayrılma sıratı müstakimden
bu öğlen namazı bir hesaplaşma olsun

27 kasım sabah

Bu sabah namazında söz ver

Allahın dediği gibi olmak için
Allahın dediği gibi kalmak için

Hani yardım istiyoruz ya sıratı müstakime ilet diye, o nimet verdiklerinin yoluna diye işte o zaman söz ver kendine, o yolda olacağım ve o yolda kalacağım diye bugün kendine
Hani yardım istiyoruz ya, değil gazabına uğrayanların, şaşkınların, sapkınların, bozukların, kopukların yoluna diyoruz ya, onlarla olmayacağım, onlara uymayacağım diye söz ver kendine

26 kasım yatsı

Namazda ellerini bağlarken ellerinle kendini yakaladığını düşün
Zorla kendini, nefsini Allahın huzuruna çıkardığını düşün 
Bir esiri bir suçluyu getirir gibi
Bugün kendini namaza getirdiğini düşün

Gel buraya de kendine, Çık de seccadenin üstüne, Dön de kıbleye, Dön Rabbine de

İtekle kendini Rabbinin önüne, At kendini Rabbinin önüne

26 kasım akşam

Halk arasında “yüzü yıkanmış” derler ya, temiz ve duru insan anlamında.
İşte yüzünü öylece yıkar. 
Sadece yıkanmak değil burada aranan, 
yüzünü kirden, sert bakışlardan, acımasızlıktan arındır öyle gel demektedir yüzü yıkamak.

Bismillahirrahmanirrahim de 
Rahmanın anlamını düşün, Rahimin anlamını düşün, merhametin anlamını düşün
Sonra dal Rahmet deryasına, gir Namaza
Ve bugün abdestte bu düşüncelerle yıka yüzünü
ve yüzünü kıbleye kabeye bu şekilde döndür,
O yönden gelen manevi bir temizleyicinin yüzünü yıkadığını düşün
ve Secdeye bu düşüncelerle git
yüzünü temizlik deryasına daldırır gibi var secdeye

ve tertemiz bir yüzle kalk namazdan selam vererek

26 kasım ikindi

tut ellerini,
tut kendini,
tut nefsini,
kötülüğe bırakma ellerini,
göster Rabbine, Bak de Rabbim Bak bağladım ellerimi
söz veriyorum bırakmıyacağım bu elleri kötülüğe, kötüye

Bağla ellerini Rabbinin huzurunda, sımsıkı bağla

26 kasım öğle


Biliyorum ilmihallerde namazın farzları arasında yok, İnsan namazda sıkılmamalı, rahat olmalı, terlememeli, 
Ancak
fazla söze gerek yok
Bugün namaza Araf suresi 7. sure 31 ayetin meallerini okuduktan sonra duralım
Bayrama gider gibi, Düğüne gider gibi, Mülakata gider gibi giyinelim bugün namazda
(mescid = secde edilen yer demektir)
Diyanet Vakfı
A’RAF 31. Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.
Diyanet İşleri
A’RAF 7/31. Ey Ademoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyinerek gidin; yiyin için fakat israf etmeyin, çünkü Allah müsrifleri sevmez.*
Yaşar Nuri Öztürk
A’RAF 31.Ey ademoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ey Âdem oğulları! Her mescid huzurunda ziynetinizi tutunun, ve yeyin, için de israf etmeyin, çünkü o müsrifleri sevmez
Ömer Nasuhi Bilmen
Ey âdemoğulları! Her mescit yerinde ziynetinizi alıveriniz ve yiyiniz ve içiniz, israf da etmeyiniz. Şüphe yok ki O, israf edenleri sevmez.
Hasan Basri Çantay
Ey Âdem oğulları, her mescid huzurunda zînetinizi alın (giyin). Yeyin, için, israf etmeyin. Çünkü O (Allah) israf edenleri sevmez.
Muhammed Esed
Ey Ademoğulları! (Allaha) kulluk olsun diye yapıp ettiğiniz her işte kendinize çekidüzen verin; (serbestçe) yiyin için, fakat saçıp savurmayın: (çünkü) kuşku yok ki, O savurganları sevmez!
Abdulbaki Gölpınarlı
Ey Âdemoğulları, namaz kılacağınız her vakit, elbisenizi giyin, süslenin ve yiyin, için, israf etmeyin, şüphe yok ki o, müsrifleri sevmez.
Süleyman Ateş
Ey Âdem oğulları, her mesci(de gidişiniz)de süs(lü, güzel giysiler)inizi alın; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü O, israf edenleri sevmez.
Suat Yıldırım
Ey Âdem’in evlatları! Her namaz vaktinde mescide giderken, süsünüz olan elbisenizi giyinin. Yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri asla sevmez.
Ali Bulaç
Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.
Edip Yüksel
Adem oğulları, mescitlere giderken süsleniniz. Yiyiniz içiniz; ancak oburluk ve savurganlık yapmayınız. O, oburları ve savurganları sevmez.
İbni Kesir
Ey ademoğulları; her mescide güzel elbiselerinizi giyinerek gidin; yeyin için ama israf etmeyin. Çünkü O; israf edenleri sevmez.

26 kasım sabah




Her şey hazır artık..
yeryüzü hazır...
gökyüzü hazır...
Ve müezzinde hazır...

İşte yeryüzünden gökyüzüne yollanıyor bir selam...
Ve okunuyor yine mübarek kelam....
Güllere renk gönüllere ahenk oluyor ezan....

İşte müezzin durdu sesleniyor:Namaz uykudan daha hayırlıdır...
YANİ HAYDİ SABAH NAMAZINA!!!

haydi artık uyan
sen de hazırlan

24 Kasım 2011 Perşembe

25 kasım yatsı

Uykun mu var?


Bir çeçen savaşçısı çatışmadan yeni çıkmış 
ayağı yaralı üzerine basamıyor, 
canı yanıyor,
tek ayağının üzerinde canını dişine takmış namaz kılıyor,
yorgun, 
dinlenmeye uyumaya ihtiyacı var,
Ancak,
Onun herşeyden önce Namaza ihtiyacı var.

Çünkü
Onda fazladan bir şeyler daha var
İmanı var, Allahı var

Ya sana ne oluyor Allahının aşkına söyle senin neyin var?
susma söyle senin neyin var?
uykuların kaçasıya kadar söyle 
 
senin neyin var?

Kalk, doğrul, al abdestini
ser seccadeni
çık üstüne
var secdeye
de ki
Allahım var!... Allahım var!... Allahım var!...

25 kasım akşam

blomst076xs1tq8nf2td 
"Beni terk etme namazım"
Ben unutkanım, cahilim, yanılanım…..
Ne olur sen bırakma beni, terk etme, İbrahim a.s, Musa a.s' i terk etmediğin gibi…
Nefsim ve şeytan uzaklaştırmaya çalıstıkça seni benden, 
sen daha da çok yaklaş bana, izin verme seni bırakmama…
Arkadasim ol, canım ol, dostum ol Eyy dosta ulaştıran,
Sevgiliye götüren aracısız, araçsız Yaradan’a götüren...
Sessiz feryatlarımın içinde boğulmama izin verme, 
ben acizim unutuyorum, 
sen hatırlat bana Yaratıcının varlığını, 
sıkılmışlığımın, horlanmışlığımın, çaresizliğimin, düşüşümün 
tam ortasında yakala kollarımdan izin verme düşmeme… 
Mahrum bırakma, beni senden, ben gidecekken sen tut beni…
Gözümün nuru, gönlümün ışığı, sevdalım, 
beş vakitte Cebrail a.s, Peygamberim ve Rabbimin konusmasını hatırlatanım. 
Örtüme bürünüp uyumama izin verme gündüze en yakın olan o anda...
Beş dakika daha uyumama izin verme, gecenin en bereketli o anında 
şeytana yoldas olmama izin verme, 
çünkü ben bir daha hiç o günde olmayacağım, gitmis olacak giden… 
Zayıfım, acizim, unutkanım, yanılırım, biçareyim, 
NE OLUR TERK ETME BENi!!!
Gözyasları mı barındır sularında, vuslatım ol her seferinde…
Sular gibi çağlasın yüreciğim beni her çağırışında…
Alemlerin Rabbine kavuşturacağın her anda, koşar adımlarla geleyim sana…
Elimin tersiyle itekleyeyim tüm dünya telaşını, arkamda bırakayım... 
ALLAH‘U EKBER derken… 
Rabbim, "bu bel bir tek senin huzurunda bükülür" diyeyim seninle birlikte, 
bu alnım bir tek Sen’in huzurunda yere değer diyeyim… 
Sen çağırdın… Ben geldim…. Huzura diyeyim. 
“Seninle birlikte gözümün nuru’
Arkadas sohbetleri için seni kaçırmama izin verme…
Alışveriş telaşı yüzünden senden uzaklaşmama izin verme… 
Dünya’nın en tatlı geldiği anlarda, 
UNUTTURMA BANA KENDİNİ… 
Peygamberim ve dostları dizleri şişene kadar kılardı Seni… 
Bizler seni dizi keyfi için unutuyoruz… 
Eriniyoruz…. 
Eyy hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyan, 
unutmaya ve gaflete düşmeye müsaitim ben...
Hayatımın gerçek amacını unutturma bana...
Rabbimle aramdaki o güçlü maneviyatın köprüsü, 
nefsime uydugum anlarda, seni unutup dünyamın zindan olmasına izin verme…
Koylarına her gelişimde Rabbimin heybetini, azametini hissettir bana…
(Rabbim bizi de sende sürekli kılsın inş…AMIN )
Ben çabuk bıkarım, ağır gelebilirsin bazen bana… 
İstemesem de seni, sen iste beni, arkanı dönüp gitme sakın… 
Sıkıya gelemem bilirsin… 
Uykumun en tatlı anında, sohbetin en koyu anında geldiğinde olur bana, 
işte o anlarda, yaa kazaya bırakırsın ne olacak diyen şeytana inat…

TUT VE SALLA BENİ…
NE OLUR BIRAKMA LANETLENMIS OLANA
AL VE GÖTÜR BENİ YARATANA
BAZEN AŞK İLE
BAZEN ERİNEREK
BAZEN SÜRÜKLEYEREK
BAZEN KOŞARAK
AMA GÖTÜR NASIL OLURSA OLSUN GÖTÜR BENİ
BENİ BIRAKMA, NE OLUR TERKETME BENİ...

ALINTI

25 kasım ikindi


Kıl Beni Ey Namaz
Tenim İbrahim Gibi Ateşe Düşmüşken
Uzak Tut Nefsimin Nemrudundan Beni
Gül Kokulu Serinlikler Yağdır Yüreğime

25 kasım öğle

Kıl beni ey namaz
İkiye bölünsün kalbim kıblenin şakağında.
Sevgilinin işaret parmağı değsin göğsüme.

Kabede secde eden kuş

 Hayatımda bir şey hariç hiç mucize ile karşılaşmadım ama Mekkeye vardığımdan itibaren o kadar çok ibret alacağım şeyler gördüm ki anlatamam . En basiti , malumunuz çok sıcak bir yer , insanlar ibadet , yürüyüş , tavaf derken haliyle terliyor ama bir kişi bile ter kokmuyor Hele kabenin etrafında dönerken inadına mis gibi kokular geliyor insanın burnuna .. Allah hepimize o kokuyu tekrar tekrar almayı nasib etsin ..
Velhasıl bir gün yine üçte kalkmışız gece namazımızı eda edip sabah namazına kadar tavaflarımızı yapmışız sabah namazını da kılıp otelimize doğru yol alırken insanları durakladığı bir yer çarptı gözümüze . Türküz ya : ) ne oluyor burada deyu bizde yavaşladık , bir kuş vardı ortada , ilk görüşte çok algılayamadım ama biraz arkasında kabenin dışında namaz kılacaklar için çizilen saf çizgisini görünce hayrete düştüm . 
Etrafındaki onca insana, gürültüye rağmen huşu içinde kabeye dönmüş secde ediyordu .
On dakika kadar durup izledim
ve sustum ..

25 kasım sabah


Nasip meselesi dedik ya...
Kimi evlerde ezelden aydınlıktı...
Yağmur taneleri düşerken toprağa onlarında yüzlerine abdest taneleri düşerdi...
Evde ilahi bir şenlik vardı sanki...
Bu ne güzel bir hazırlıktı...!
Minik kalplerin heyecanıyla heyecanlanmak ne kadarda güzeldi...
Evet miniklerde hazırlık yapıyordu...
Nede güzel anlatıyorlardı ama kalplerinin minik olmadıklarını...
Bazen bir babanın bazen bir abinin eline sımsıkı sarılıp hafif bir üşüme ve hoş bir tebessümle sevdalarda yankılanmaya giderlerdi.....

23 Kasım 2011 Çarşamba

24 kasım yatsı - Mü’min Namazını Kısaltır Ama Terketmez


  Mü’min Namazını Kısaltır Ama Terketmez


Nisa 102. (Ey Rasulüm!) Sen de (cephede) içlerinde olup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir grup seninle beraber (namaza) dursun ve silahlarını (yanlarına) alsınlar (diğer grup düşmana karşı beklesinler)…

Nisa 101. Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman (seferilik şartları yerine gelmişse) inkar edenlerin fenalık yapacaklarından korkarsanız, namazı kısalt(arak dört rek'atlıları iki kıl)manızda size bir günah yoktur…

Nisa 103 …emniyete kavuştuğunuz zaman da namazı dosdoğru (tam) kılın. Çünkü namaz, mü'minlere vakitleri belli bir farzdır.

Maide 91. Şeytan, içki ve kumarla sadece aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan tamamen) vazgeçtiniz değil mi?

Meryem 31. "Nerede olursam olayım beni, mübarek (feyizli ve insanlara faydalı) kıldı. Hayatta olduğum müddetçe bana namazı ve zekatı emretti."

Mearic 34. Onlar namazlarını (şartlarına ve gayesine uymakla) muhafaza edenlerdir.

Mearic 22-23. Ancak, namaz kılanlar öyle değildir, onlar (güzel huy sahibi olarak) namaza devamlıdırlar (hiç bir meşguliyet kendilerini namazdan alıkoyamaz).

Ravi: Hz. Enes (r.a.) "İsra" olunduğum gece Kesîbi Ahmer'de (Kudüs'e yakın bir yer) Hz. Musa (a.s.)'a uğradım. Kabrinde ayakta namaz kılıyordu. Ramuz El Ehadis S. 15 hadis no 4


         Ayet-i Kerimelerde de görüldüğü gibi bazı zaruretlerde namazın kısaltılmasına izin verilmişse de, terkine asla izin verilmemiştir. Müminin şuuru yerinde ise namazı asla ve asla terk edemez. Zaten ifade etmeye çalıştığımız iç huzuru yakalayan bir mümin namazı asla terk etmez. Nefsine söz geçiren kişi zaten namazını terk etmez. Bu sözlerden sonra insan eğer bir pişmanlık duyuyorsa genelde “ah nefsim ah nefsim” der. Oysaki bunlar, kendimizi kandırmaktan da öteye geçmez. Zaten ne zaman başımız sıkışsa kabahati ya nefsimize yada şeytana buluruz. İyide bizim hiç mi irademiz yok? Bizim hiç mi gücümüz kuvvetimiz yok? Bakınız Rabbimiz ne buyuruyor “Hicr 42 Şüphesiz benim kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur…” bu ayeti kerimeden de anlaşıldığı gibi şeytanın inanan kullara hükümranlığı yoktur, ancak vesvese verir. Ona uyanların yaptığı ancak şudur “davete icabet” tir. Nefse de gelince, insan olarak isteriz ki etrafımızdakiler bize itaat etsin, eşimiz bize itaat etsin, çocuklarımız bize itaat etsin, ama bir nefsimize sözümüz geçmezken, ona söz geçiremezken, tutup başkalarına söz geçirmeye kalkarız. Bu ne kadarda acınacak bir durumdur. Muhammed Zahid-i İbni İbrahim El Bursevi derki “Bir kadını idare edemeyen erkek, erkekmidir ki?” kendi acizliğimizi bırakırda, bizden daha zayıf olana en kısa yoldan şiddet uygularız, bunu da bir marifet biliriz. Oysaki hüner onu yapmamaktadır. Merhum Mahmud Es’ad COŞAN r.aleyh bir sohbetinde şöyle der “Öyle sakal bırakmakla, bıyık bırakmakla erkeklik olmaz. Erkeklik odur ki sabah namazına kalkasın, namazlarını aksatmayasın. Suyun soğukluğunu bahane edip abdesti terk etmeyesin”

         Selam olsun “emredildiği gibi dosdoğru” olanlara. Selam olsun “namazlarını dosdoğru kılanlara” (Kaybolan Namaz s.43-47)

24 kasım akşam - Namaz Dereceleri Yükseltir/Mü’minin Nişanıdır


Namaz Dereceleri Yükseltir/Mü’minin Nişanıdır

İsra 79. Gecenin bir kısmında Kur'an okuyarak sana mahsus nafile namaz kılmak için uyan. Rabbinin (böylece) seni övülmüş bir makama gönder(ip orada oturt)ması muhakkaktır.

Fetih 29. …Yüzlerinde secdelerin eserinden (meydana gelen) nişanları vardır…

Ravi: Hz. Musa İbni Cafer (r.a.) Bir kimse müezzinin okuduğu ezanı işittiğinde, "Doğru söyliyenlere merhaba, merhaba ve hoş geldin namaz" derse, Allah ona iki milyon hasene yazar, iki milyon günahı ondan siler ve onu iki milyon derece yükseltir. Ramuz El Ehadis S. 435 hadis no 4

Namazla tüm güçlükler aşılır, namazla Allaha yaklaşılır, namazla kötü haller iyiye çevrilir, “ezanla doğulur, namazla yaşanır, sala ile ölünür.”

Böylesi bir ömrün sahibi kulluk makamına yükselmiştir, içi nur cismide nur olmuştur, tıpkı “nurun ala nur gibi” Her halinden bellidir namazını kıldığı. Kulluk makamında mutlu ve huzurlu, secde nişanı alnında parıl parıl parlamakta, gönlü ise rabbinin nazargâh’ı olmuştur.

Tüm dünyanın ziynetleri sizin olsa ve hepsini ortaya koysanız acaba bunun hangisini satın alabilirsiniz? Hiç boşuna uğraşmayınız, bunlar satılmıyor “Allah tarafından veriliyor, isteyin size de versin.” (Kaybolan Namaz s.41-42)

24 kasım ikindi - Namaz Mü’minlerin Sıfatlarındandır

Namaz Mü’minlerin Sıfatlarındandır

Bakara 3. O (takva sahibi) kimseler ki, gayba (Allah'a, meleklere, ahirete) inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar…

Bakara 177. …Fakat iyi ve erdemli (muttaki) kişi Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitab'a (Kur'an'a) ve peygamberlere inanıp malı(nı), sevgisine rağmen (veya Allah rızası için) akrabaya, yetimlere, yoksullara ve yolda/sokakta kalmışlara, dilenenlere ve boyunduruk altında bulunanlara (kurtulmaları için) veren, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren, ahitleştiği zaman sözlerini yerine getiren, sıkıntıda, hastalıkta ve savaşın şiddetlendiği anda sabredendir. İşte (imanlarında, iyilik ve taatta) doğru olanlar onlardır. Ve takvaya erenler de onlardır.

Bakara 110. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; hayır (işler)den kendiniz için önden ne (yapıp) gönderirseniz, Allah katında onu bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görendir.

Bakara 43. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku eden (mü'min)lerle birlikte rüku edin.

Nisa 162. …(Onlar) namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlardır. İşte onlara büyük bir mükafat vereceğiz.

Maide 55. (Ey mü'minler!) Sizin gerçek dost ve yardımcınız ancak Allah ve O'nun Rasulü'dür; bir de (Allah'ın emirlerine) boyun eğerek namazı dosdoğru kılan ve zekat veren mü'minlerdir.

En’am 92. … Ahirete inananlar, ona (Kur'an'a) da inanırlar ve onlar namazlarına devam ederler.

En’am 162. De ki: "Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi Allah içindir."

Enfal 3. Onlar namazlarını dosdoğru kılarlar …

Rad 22. Onlar, (yalnız) Rab'lerinin rızasını dileyerek (nefislerine zor gelen şeylere) dayanan, namazı dosdoğru kılan…

İbrahim 31. iman eden kullarıma söyle: Namazı dosdoğru kılsınlar…

Enbiya 73. Onları(n üçünü de) emrimizle doğru yola çağıran önderler yaptık, kendilerine hayırlı işler yapın, namazı dosdoğru kılın, zekat verin diye vahyettik…

Hac 35. (Onlar ki) Allah anıldığı zaman kalpleri titreyen, başlarına gelen (sıkıntı)lara sabreden, namazı dosdoğru kılan…

Hac 41. O (mü'min) kimseler ki kendilerine yeryüzünde iktidar, mevki (ve servet) versek (şımarıp sapmazlar,) namazı dosdoğru kılarlar…

Mü’minun 2. Zira onlar, namazlarında huşu içinde (kalbi ve bedeniyle tam teslimiyet halinde)dirler.

Mü’minun 9. Onlar ki namazların(ı vaktinde ve gereğince kılmay)a devam ederler.

Neml 3. O (inana)nlar, namazı dosdoğru kılan…

Lokman 4. O (iyi davranışta buluna)nlar namazı dosdoğru kılarlar…

Ey Allaha kulluk kapısında beklemeyi şeref kabul eden kardeş!
Namaz mü’minin vasfı ve sıfatı olursa, namazsızlık kimin veya kimlerin vasfı ve sıfatı olur?
Bunu söylemeye insanın dili varmıyor, eli yazamıyor.
Bizler namazın önemini Allah c.c ten daha iyi anlatabilecek değiliz ki, yeni bir şeyler söyleyelim?
Derdi dünyaya ram olan gönül’e Rahmanın sözünü anlayamamak dert olmamış ise, dertsizi dertlendirmek kudreti de bizde yoksa, neyi anlatalım?
“Ahkaf 26… Onlara, kulak(lar), gözler ve gönüller de vermiştik. Fakat ne kulakları, ne gözleri, ne de gönülleri hiç bir şeyde kendilerine fayda vermedi.”
Burada şunu yapmak lazım, gelin bu konuyu kalbinize sorun, o sizi mutlaka duyup dinleyecektir, hatta size cevapta verecektir.
Ama siz onu duyar mısınız veya dinler misiniz “yarın başına geleceklerden habersiz olan bu kul, onu da bilmez”. Demeyin sakın,
kalp beni duyup ve konuşur mu? “Yasin 65. O gün onların ağızlarını (kapatır) mühürleriz; yaptıkları şeyleri elleri bize söyler, ayakları da şahitlik eder.”, “Fussilet 20. Nihayet oraya geldikleri zaman, (dünyada) yaptıkları şey hakkında kulakları, gözleri ve derileri onların aleyhine şahitlik edecektir.”, “Zilzal 4-5. O gün (yer) senin Rabbinin kendisine bildirdiği haberleri anlatacak.”

Azalar konuşuyor, yer konuşuyor da gönül sizle niye konuşmasın? (Kaybolan Namaz s.35-40)