Bazı müçtehitler huşûu namazın şartlarından kabul etmişlerdir.
Fakat sahih olan görüşe göre; huşû namazın şartlarından değildir, kemâlindendir.
Yani makbul ve olgun bir namazın mutlaka huşû ile kılınması lâzımdır.
Namaz sırasında kalb kıbleye yönelmiştir.
Kalb ve zihin başka şeylerle meşgulse namaz gafletle kılınmış demektir.
Böyle namaz, Hakkı hatırlatmaz.
Halbuki namaz, Hakkı hatırlatmak içindir.
Cenâb-ı Hak bu konuda şöyle buyurur:
"Beni hatırlamak ve anmak için dosdoğru namaz kıl" (Tâhâ, 20/14).
Bu da ancak namaz ile olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder