6 Ağustos 2011 Cumartesi

6 ağustos öğle namazı - Aziz Allah

Bugün namaza iftitah tekbiri olarak Aziz Allah diyerek başlıyalım



Aziz: Mağlup edilmesi mümkün olmayan galip
Aziz : İzzet, azamet sahibi; her işte galip.

Cenab-ı Hak buyuruyor:
"..O, üstün ve güçlü olandir, hüküm ve hikmet sahibidir." (İbrahim,4)
Kur'an-ı Kerim'de doksanbir yerde geçmektedir. Fakat hiç bir yerde tek başına  zikredilmemiş; daima Esma-i Hüsna'dan diğer bir isimle beraber varid olmuştur.
Allah'ın 'Aziz' sıfatı, O'nun hiçbir zaman mağlup edilemeyeceğini, her zaman galip olanın Kendisi olduğunu ifade eder. Allah kainatta mutlak kuvvet sahibidir ve O'ndan üstün hiçbir güç yoktur.

O hiç bir şekilde ve surette asla yenilgiye uğramayan, her şeye gücü yetendir.

O, haksızlık yapılamayacak kadar güçlüdür.

O en üstündür, en yücedir, şeref ve izzet sahibidir.

Gayet izzetli, onurlu ve şanlıdır. Hiçbir şekilde mağlup edilmez, her işinde gâlibdir. Yahut eşi benzeri yoktur ve gayet yüksektir. Yani, "Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır." (İhlâs, 112/4) âyetinde ifade edildiği gibidir. Yahut dilediğini yapan yani (Hûd, 11/108). Bununla beraber alçaklığı, ahlâksızlığı, küfür, zulüm, fesad, isyan ve küfran gibi fenalıkları sevmez.
O'nun gücünü bilmek, O'nu hatırdan çıkartmamak, günahlardan uzaklaşmayı, yararlı işlerle meşgul olmayı sağlar. Mutlak Hâkimin Allah'tır. Sevk ve idare O'nun elindedir. O'nun koruma ve himayesi olmadan korunulamaz. O'nun yardımı olmadan başarılı olunamaz. Acizliğini samimiyetle kabul etmek, Allah'ın izzetini müşahede etmeyi sağlar.

"Yâ Âzizü" Her kim  bu ismi kırk gün sabah namazından sonra 40 kere okursa Cenab-ı Hak hazretleri onu hiç kimseye muhtaç eylemez. (3)
Aziz
Her şeye galip , İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız olan, her şeye galip olan.
Al-'Aziz
The Victorious. He who prevails, and can never be conquered.

Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur; üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir * Al-i İmran 3:6 Hayır; Allah onu kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Nisa 4:158 Siz O'na (peygambere) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir. Hani kâfirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; İkisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: 'Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir.' Böylece Allah O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti. O'nu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkâra edenlerin de kelimesini (inkâr çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi, yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Tevbe 9:40 Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resülü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Tevbe 9:71 Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah azizdir, hakimdir * Fetih 48:7 O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23 Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Saf 61:1
Allah'ın, hiçbir yönden mağlup edilemeyen, her işinde mutlak gâlip gelen, son derece izzetli ve yüce olduğu manasına gelir. Hiçbir yönden benzeri olmayan dilediğini yapan ve buna güç yetiren, yüce varlığını ve kudretini hiçbir gücün mağlup edemediği tek yaratıcı Allah'tır.
* * * * * * *
Ya Aziz!

İzzet senindir sendendir izzet
Sen dilersen kimse zillete düşmez
Sen vermezsen kimsede izzet kalmaz
Kalbim yalnız sana kanar
Yakınlığınla aziz eyle kalbimi
Ruhum yalnız seni arar
Huzurunla aziz eyle ruhumu
Halim yalnız sana aşikar
Başkalarının yanında rezil etme beni

Senai Demirci
* * * * * * *
"El-Aziz"

İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız olan, her şeye galip olan.

Esmâü’l Hüsnâ Yazıları - Meryem Aybike SİNAN

Hükmüne uyar âlemler
Emrini yazar kalemler
İsmini anar kelâmlar
Kur’an âyetin “Ya Azîz”
(Musa Tektaş)

Allahım,
Efendim,
Göklerin ve yerlerin sahibi ey büyük yaratıcım, var edicim, taptığım, kul olduğum, kapında yandığım Azîz Sultanım,

Varlığımı senin aşkınla eritmek zamanı demişim. Bir bengisu pınarı senin kudretin. İçtikçe serinleten, var eden. Ucunda senin nurun olan bir ufuk yürüyüşü hayat yolculuğum. Yollar dikenli, yollar uçurum. Ben karanlık yollarının âmâ yolcusu. Ben masmavi göklerinin kanadı kırık kuşu. Güç ver bana uçayım. Her şey, cümle alem, senin emrinde bir ibrişim perdesinde. Nur ve zulumat kıyasıya kavgada. Nurunun feyziyle aydınlanayım rabbim.

Ben Yusuf’u bekleyen kuyunun sarkacı olayım. İçinde secdeler çağlayan nehir olayım çöllere akan. Aktıkça durulayım.
Bir bengisu çağlar pınarlarınız
Emret beni durulayım.

Aşkın ile seven canlar
Seni ancak öyle anlar
Yanmaz sana inanlar
Vardır cennetin “Ya Azîz”

Yâ Azîz
Şeref ve kudretin sahibi olan Efendim,
Ömrümün en kutlu işi, en mutlu işi senin sevginle ayaklanmak, senin aşkınla dirilmek. Ruhumun takvimleri senin mevsimlerini kuşanmak diler. Nasip eyle, senin ülkenin baharlarını giyineyim. Bir dua şölenine açılan ellerimi mavi göklerine açmışım. Aczimin çentikleri çoğalıyor. Hicretimin menzili azalırken, duraklarda çaresizim, yalnızım. Çorak topraklar gibiyim. Bir çamçak su değmez oldu dudaklarıma. Dilerim, nefsimin sırçası kırılsın bin bir yerinden. Yeniden ben olayım. Umudun bembeyaz tülleri sarmış gönlümün panjurlarını. Miraca ulaşan dualarımızı kabul buyur Allahım.

Sen ne dilersen olur.
Saniyede olur kararlarınız.
Emret beni onulayım.
Şüphesiz ki güç senindir
Makam mansıp taç senindir
İsrayı Mi’raç senindir
Çoktur ni’metin “Ya Azîz”

Allahım,
Ey Aziz,
Her günümün ziyanda olduğu bu uyku şehrinde, nurundan bir ışık ver. Uyanayım. Bulutların mahzeninden üzerime nurun yağsın. Nurunla ıslanayım. İçimin anahtarı sende. Aklımı yağmalayan rüyaların içinden, çek çıkar beni. Gönlümün bahçeleri enkazımı müjdeler. Bu kör uykularımı çarmıha ger Allahım. Masivanın bitmez gürültüsünden yorulan gönlüme, sükunet ver. Kalbimin, kalbimizin yırtıklarını, söküklerini birleştir Allahım. Zamanın kırıklarını onar. Kırılan muhabbet filizlerini yeşert. İnsanlık yeni baştan dillensin. Karanlıklar taht kurdu yüreklerin kuytularına. Şualar düşür kalplerin barınaklarına. Şeref, haysiyet nedir unuttuk, izzet nedir unuttuk. Unutan ruhumuza inşirah ver Allahım. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.

Ben çaresizim, çarem ol.
Ben kimsesizim, kimsem ol rabbim.
Sen ne dilersen olur.
Şeref ve kudret sahibi
İzzet sıfatın “Ya Azîz”
Resûlün Hakkın habibi
“Levlâk” şefkatin “Ya Azîz”
İzzet sahibi olan büyük Allahım,

Yâ Azîz,
Senin kutlu ülkenin, senin yüce kitabının peşi sıra yürümek dileyen kulunun aczini gör gözet Allahım. Büyüklüğünün tarifi yoktur. Şefkatin ve adaletin timsali, kudretli padişahım. Senin ülkende karanlık yoktur. Senin ülkende güneş batmaz. Sevgili peygamberimizin güzelliğiyle donattığın cümle kainatın sahibisin. .. “Ya Muhammet sen olmasaydın felekleri yaratmazdım” diyen sözlerinin sihriyle kendimi unuttum. .. Meveddet düşüncesine sığındım. Sevgiyle var ettiğin cümle kainatın özünde sevgi varsa, her şeyin başı sevgiyse, bu sevginin tek adresi sensin Allahım. Bütün sevgilerim sanadır. Bana sevgilerin en safını , en kutlusunu bahşet ki yüreğim kemlik görmesin. Sevgiyle dirileyim, sevginle bürüneyim.

Adını anan dillere
Zillet vermez gönüllere
Nûrun yansımış güllere
Bütün hikmetin “Ya Azîz”

Allahım,
Büyük Allahım,
Makamların en büyüğü olan Yâ Azîz,
Nisyanım ellerimde sana geldim. Yalnızlığım dudaklarımda, çaresizliğim ruhumda beni arşınlarken sana geldim. Alemlerinin azameti karşısında titrer benliğim. Gücünün, kudretinin, izzetinin şanına hayran olduğum Allahım... Senin güzelliğin karşısında güzel bilmez yüreğimi, senin büyüklüğün dışında büyük görmeyen gözlerimi muhafaza eyle. Eyle ki harama düşmesin ahvalim. Nefsimin vadisinde kopan kasırgaları melteme çevir Allahım. Çevir ki durulsun halim. Boynu bükük, hüzünlü gönlümün taraçaları huzur çiçekleri devşirsin. Devşirsin ki sana geleyim.

Sen ne dilersen olur.
Emret beni olayım.
Kapında durulayım.
Yeniden ben olayım.

Meryem Aybike SİNAN
*     *     *     *     *     *     *
İsmail Kılınç - Esmaul husna hazinesi
Allah’ım Sana olan aşkımı, şevkimi, şükrümü, hamdimi, zikrimi arttır. Aşkınla bizleri Aziz eyle.

BİZLERİ AŞKINLA AZİZ EYLE

El-Azîz

“İzzet sahibi, her şeye galip olan.”

Ey Aziz olan, sonsuz izzet sahibi ve her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’ım. Sen, şanı en yüce olan, her zaman en üstün olan, Yüceler Yücesi ve Azizsin. Senin isim ve sıfatlarında hiçbir zaman noksanlık ve zillet söz konusu değildir.

İnanan kullarını aziz eder ve zilletten korursun.

Yoluna baş koymuş peygamberlere ve insanlara izzet, nam, şan ve şeref vermeyi çok sever ve onları başlara taç edersin.

“Allahı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah, Aziz’dir, intikam sahibidir.” (İbrahim Suresi, 47)

Sen peygamberlerine “İnanıyorsanız mutlaka üstünsünüz” diye söz verdin. İnananlara geçici olarak mağlubiyet yaşatsan da, aslında o mağlubiyetler de bir zaferdir. Sahabeler Hudeybiye anlaşmasına bir mağlubiyet diye bakıyordu. Sen bir fetih olarak baktın ve en kısa zamanda ne büyük fetih olduğunu herkes gördü.

Sen bizlere Aziz ismini anlamayı lütfeyle. Senin Aziz ismini anlayanlar bir anda muiz olur, sonsuz izzet, nam, şan ve şöhrete kavuşurlar. Seni bulan her şeyi bulur ve iki cihanda aziz olur. Seni bilemeyen, bulamayan zavallılar her zaman zelil ve acınacak durumdadırlar.

Sen bizleri ve kıyamete kadar gelecek nesillerimizi aziz eyle. Merde ve namerde muhtaç etme. Sadece ve sadece Kendine muhtaç eyle. Sen Aziz, sonsuz nam, şan ve hazineler sahibisin. Her şeyi Senden isteyelim, kimseden bir beklentiye girmeyelim, beklentiye tenezzül etmeyelim.

Allah’ım; İsmi Azamın, Arşın, Kürsün ve Habibin hürmetine bizlere sağlıklı, uzun ve çok bereketli bir ömür ver. Dünya durdukça duracak hayırlı işler yapmayı bizlere nasip eyle. Sevenlerini aziz eyle.

Yoluna baş koyan âşıklarına, Tahtı Süleyman’dan ziyade taht ve bahtı Süleyman’dan ziyade baht ver. Madem istetiyorsun, öyleyse ver Allah’ım. Gerçi Senin Azametin, İzzetin karşısında bunlar çok küçücük dualar ama inşallah daha güzel dua etme kapılarını da bizlere açarsın.

Ey Aziz ve Alim olan Allah’ım. İlmimizi ve fehmimizi arttır. Bizleri ilminle Aziz eyle.

Ey Aziz ve Celil olan Allah’ım, ben aciz ve biçareyim. Küçücük sivrisineği, Nemrud’a üstün ve aziz kıldın. Sen bu aciz kuluna da hayırlı ve kalıcı işler yapmayı nasip eyle.

Ya Ekremel Erkemin, bizlere çok Kur’an okumayı ve hayatımıza Kur’an bereketi gelmesini Sen nasip eyle. Aziz kitabın Kur’anla bizleri aziz eyle. Tarih boyunca hep Kur’an okuyanları, okutanları, sevenleri, sevdirenleri aziz ettin ve başlara taç ettin.

Allah’ım Sana olan aşkımı, şevkimi, şükrümü, hamdimi, zikrimi arttır. Aşkınla bizleri Aziz eyle.

Ey hazineleri bitmeyen, eksilmeyen ve vermeyi seven Allah’ım. Sen Aziz ve Kerimsin. Ümmeti Muhammed’ine bildiğin gibi ver. İzzetine yakışır bir şekilde ver. Senin sürprizlerin ve ikramın sınırsızdır. Bizim hayallerimiz senin ikramlarına, lütuflarına yetişmekten çok acizdir. Meccanen, lütuflarını dileniyoruz Allah’ım. İkram ve lütuflarınla bizleri Aziz eyle.

Sen Habibini mevcudatının en azizi, insanları hayvanların üzerinde aziz ve hayvanları da bitkilerin üzerinde aziz kıldın.

“Ümmetimden bana en şiddetli muhabbeti olanı, beni görmeden kitapta gördükleriyle iman eden ve sevgice en fazla olan kavimlerdir.” Hz. Ebu Hureyre (r.a.) Sen bizleri Habibinle, Habibinin aşkıyla Aziz eyle.

Sen Habibini Aziz eyledin. Cennet’te, isminin yanına ismini yazdırdın. Günde beş defa ezanlarla namını, şanını yüce eyledin. Sevenlerini bol ve bereketli eyledin. Düşmanlarını ebter (soyu kuru) eyleyip soylarını kestin.

Senin Aziz ismin Habibinde ne güzel bir şekilde tecelli eder. Habibini gelmiş-gelecek cihan tarihinin en aziz, en muiz, en namlı, şanlı ve soylu insanı ettin. Onsekiz âlemi Habibine meftun eyledin. Habibinin hayatını öğrenmeyi ve Habibini çok sevmeyi bizlere lütfeyle. Sen Habib’sin, Aziz’sin, Latif’sin. (Âmin)

* * * * * * *
Neşe Kutlutaş - Esmaul husna duaları
Aziz, kendisine şiddetle muhtaç olunandır. Bütün varlıklar Allah'ın (azze ve celle) Zâtına, Sıfatlarına ve Fiilerine ve Bekasına muhtaçtır. Hiçbir kimse O'nun gücüne erişemez. Ama O'nun her şeye gücü yeter. Hiçbir varlık O'nun nimetlerinin şükrünü kâmil manada eda edemez.


Bu İsm-i Şerîf, kuvvet ve galebe mânâsına gelen izzet kökünden gelir. Allah (azze ve celle) mutlak surette kuvvet ve galebe sahibidir.
İzzet sıfatı, Kuran'da birçok yerlerde azap Âyetleri bahsinde gelmiştir. Fakat bu İsm-i Şerifin yine birçok defa Hakîm İsm-i Şerîfi ile birleştiği görülür. Bunun manası: Allah'ın (azze ve celle) kudreti galiptir, fakat hikmeti ile kötülerin cezasını tehir eder, kötülük edip durmakta olan insanları cezalandırmakta acele etmez manasındadır.
Allah (azze ve celle) mutlak ve yegâne galiptir; galip gelmek de ancak O'nunla mümkündür. Mağlubiyet görmemek ve mahcubiyet duymamak da ancak Allah'ın (azze ve celle) Aziz İsmine sığınılarak gerçekleşir.
Allah (azze ve celle) dilediğine karar veren ve uygulayandır.
O, izzetinin noksansız ve mükemmel oluşuyla kullarına hükmeden ve bu hükmü onlar üzerinde icra edendir. Allah (azze ve celle) kullarının kalplerini ve iradelerini dilediği yöne çevirendir. O dilerse kul ile kalbi arasına da girer. Allah (azze ve celle) dilediği şekilde kulunu istek ve irade sahibi yapar. Bu O'nun üstünlük ve izzetinin mükemmel oluşunu gösterir; zira Allah'tan (azze ve celle) başka hiç kimsenin buna gücü yetmez.

"Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyle Allah'a aittir. Güzel sözler ancak ona yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltir. Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin bir azap vardır. İşte onların tuzağı boşa çıkar."
(Fâtır Suresi 10.yet Meali)

Ey Emsalsiz güç ve kuvvet Sahibi Olan!
Ey En büyük izzet Sahibi!
Ey En büyük şeref Sahibi!
Ey Mutlak hüküm ve hikmet Sahibi!
Ey Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Sahibi!
Ey En Merhametli!
Ey Aziz!
Ey Allah!
HHH
"Şüphesiz senin Rabbin, elbette mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir."
(Şu'arâ Suresi 9. Âyet Meali)

Mutlak hâkim ve hikmet Sahibi yalnız Sensin Allah'ım!
Mağlup edilemeyen Yalnız Sensin!
Kalpler de Senin Elindedir Ya Rab!
Zelil eden de Sensin!
Aziz kılan da Sensin!
Ve muhtacız Senin eşsiz Gücüne!
Kudretine muhtacız Senin!
Senin affına muhtacız!
Senin rızkına muhtacız Rabb'im!
Muhtaç olduklarımızı en iyi Bilensin Sen!
Rabb'im!
Senden özge hiçbir şeye muhtaç etme bizi!

"Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin." (Bakara Suresi 129. Âyet Meali)

Rabb'im! Sen ki; dilediğin şekilde istek ve irade sahibi Yapansın kulunu!
Ben de irademi Senin Ellerine teslim ettim!
İsteğimi Senin Ellerine teslim ettim Rabb'im!
Kullarına olan umudu sök at kalbimden!
İrademi al ellerine! Kalbin ameli tevekkülü yerleştir kalbime benim! Senin Aziz olduğunu;
Senin Vekil olduğunu;
Senin Kâfi geldiğini,
Bildir kalbime Rabb'im!
Senin Aziz Adınla muhafaza eyle kalbimi!

"Size apaçık deliller geldikten sonra, eğer yine de yan çizerseniz, bilin ki Allah, gerçekten mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."
(Bakara Suresi 209. Âyet Meali)

Ne istersem yalnız Senden istememi nasip et Rabb'im! İsteklerimin Senin sevdiklerinden olmasını;
Arzularımın Senin gösterdiklerinden olmasını nasip et! Gassalin elinde bir meyyit gibi tıpkı;
Senin Aziz Adına teslim olmamı nasip et!
İhtiyacım olsa bile sebeplere;
Sebepleri Yaratanın Sen olduğun hakikatini,
Unutturma bana Rabb'im!
Rızan için Rabb'im;
Durmaksızın hareket etmemi;
Ve rızan için gerektiğinde;
Hareket etmeden durmamı nasip eyle Aziz Adınla! Senin gücünün üstünde hiçbir güç yoktur Rabb'im! Beni de aziz kıl Aziz Adınla!

"O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır."(Sad Suresi 66. Âyet Meali)

Aziz kıl bizi Rabb'im!
Kubbet'ül Sahra'yı dualarla kuşatsın Meleklerin yeniden! Aziz kıl bizi Rabb'im!
Parlak bir hilalin altında yeniden ışıldasın El Hamra'nın kızıl taşları!
Bizi aziz kıl Rabb'im!
Kâbe'nin üzerinden gök kapıları açılsın birden üzerimize!

Ve kesildiğinde bir gün bu dünyada rızkımız; Aziz bir kulunu nasıl alırsan Yanına,
Meleklerinin kanatlarında;
Bizi de işte öyle al incitmeden Yanına!
Günahlarımızı ört Settar Adınla!
Gaffar Adınla mağfiret et bize!
Mümin Adınla imanı kalbimize kazı Rabb'im!
Ve aziz kıl bizi hem bu dünyada;
Hem Kitabında müjdelediğin Esenlik Yurdunda!
Âmin! Âmin! Âmin!
V'el hamdülillahi Rabbi'l Âlemin!

Hiç yorum yok: