15 Ağustos 2011 Pazartesi

16 ağustos ikindi - Ya Cebbar Allah

Bugün namazda iftitah tekbiri olarak Allahın güzel isimlerinden YA CEBBAR ALLAH ismini kullanalım

                       
Cebbar
Dilediğini zorla yaptıran ,
Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan.
Al-Jabbar
The Compeller. He who repairs all broken thing, and completes that which is incomplete.  
O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23
Allah'ın, yarattığı tüm varlıklarının ihtiyaçlarını karşılayan, her konuda çok güçlü ve kudretli olduğu anlamındadır. Ayrıca Allah'ın yarattıklarının tümünü kendi iradesine mecbur eden, dilediğini de zorla yaptırmaya gücü yeten, kesin hükmüne karşı gelinemeyen yaratıcı olduğu anlamına da gelir. Yüce Allah'ın "Cebbâr" sıfatı sebebiyle insanların, işlerine kendi iradeleri ve serbestlikleri olmadığı sanılmamalıdır. Çünkü Allah, bildirdiği emir ve yasaklarına uyup uymama konusunda insanları kendi iradelerinde serbest bırakmıştır. Şüphesiz insanların, Allah tarafından akıllı ve iradeli yaratılmalarının bir anlamı vardır. Allah, insanı O'nun hükümlerini tanıyıp bilmesi için akıllı, kendi irade ve istekleri ile O'nun emrine uymaları ve gösterdiği bu yolda yürümeleri için de serbest iradeli yaratmıştır.
Ancak Allah'ın, insanlara işlerinde serbestlik tanımış olması, onların bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur olduğu anlamına gelmez. Örneğin Allah'ın emirlerini dinlemeyip O'na karşı gelen asiler, günahkârlar cezaya yanaşmak istemeseler de vakti gelince cezalarını çekmeye mecbur olacaklardır. Allah'ın mutlak iradesi ve kudreti altına girmeyen hiçbir varlık düşünülemez. "Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir" (Âlu İmrân, 3/83)

Cebbar
Cebbar : Dilediğini cebir yoluyla yapan, kayıtsız şartsız herkese cebredecek güçte olan, hiç kimse tarafından kendisine cebir olunamayan

Cenab-ı Hak buyuruyor:


"O Allah ki, O'ndan başka İlah yoktur. Meliktir; Kuddûstur; Selam'dır; Mü'mindir; Müheymindir; Azizdir; Cebbardır; Mütekebbirdir.  Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok Yücedir." (Haşr, 23)
Hüküm sahibi Allah'tır. O ne derse olur, muradı yerine gelir. Bir hadis-i kudsisinde ""Ey kulum, sen murad edersin ben de ederim, Fakat senin muradın olmaz, benim muradım olur." buyurmuştur.
Allah Teâlâ birçok fiilde insana irade vermiş ve hür yaratmış olmakla beraber bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur değildir. Dilerse, dilediği anda iradelerini yok eder. Nitekim bir hadiste "Allah Teâlâ kaza ve kaderini yerine getirmeyi istediği vakit, akıl sahiplerinin akıllarını gideriverir ki, kaza ve kaderi onlarda yerine gelsin. Emri yerine gelince de akıllarını onlara geri verir. Böylece de pişmanlık başlar." buyurulmuştur. Dilerse onların akıl ve iradelerini yok etmemekle beraber isteklerinin aksine kendi hüküm ve iradesini zorla üzerlerinde icra eder. Nitekim Allah'tan korkmayan, emirlerine karşı gelmek isteyen âsiler, azaba ve cezaya yanaşmak istemedikleri halde, vakti gelince cezalarını çekmeye mecbur olurlar. Hâsılı Allah Teâlâ'nın mutlak iradesi altında mağlub ve mecbur olmayacak hiçbir şey tasavvur olunamaz.
Ey Cebbar olan Allah'ım! Seni tanıyan birinin, herhangi bir iş için başkasından yardım dilemesine şaşarım. Seni tanıyan birinin, senden başka birisine yönelmesine şaşarım. (3)
İhlasla "Yâ Cebbar diye bir müslüman bu isme devam etse, herkes tarafından sevilir, insan ve şeytanın şerrinden emin olur. (4)


* * * * * *
Ya Cebbar!
Sen ki mağrurları gururlarına esir eylersin
Sen ki kibirlenenlerin boynuna kibirlerini tasma eylersin
Sen ki zor kullanıp zulmedenleri vicdanlarının pençesine hapsedersin
Bir sineği vasıta eyle de Nemrutlardan kurtar beni
Bir asayı vesile eyle de firavunlara galip getir beni
Ebabilleri gönderde Ebrehelerin fillerinden koru kalbimi
Nefsimin beni isyana zorlamasına izin verme
Aklımın beni saptırmasına geçit verme
Hep itaat üzre sabit kıl beni
99 Esma - Senai Demirci

* * * * * *

9“El-Cebbar"
Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan...
Meryem Aybike SİNAN


İstediğin olur mümkün
Sahibisin cümle mülkün
Fermanındır “kün fe yekün”
Varlığın tektir “Ya Cebbâr”
(Musa tektaş)

Yâ Cebbâr,
Yüce Allahım,
Azametinin ululuğu karşısında boynum bükük, yüreğim naçar, ruhum tedirgin, titreyip sana gelmişim. Senin kudretin, senin ihtişamın karşısında, senin güzelliğin karşısında, senin tekliğin karşısında bin tufan kopuyor yüreğimde. Böğürtlenli yamaçlarda kır uykusuna yatan ruhumun dizginlerinden tutuyor senin esrarlı sözlerin. .. Düşüyorum zamanın ellerinden. Zaman ne ki? Her şey bir rüya olduktan sonra. Sultan Süleyman’a kalmamış dünya. Bana kalmaz diyorum. Bir ikindi zamanı yosun bürümüş sulara gömülüyorum. Erguvani bir ışık düşür yüreğime Rabbim. Düşür ki aydınlansın asra yenik düşen karanlıklarım, ısınsın buz tutmuş duygularım. Şeyh Küşteri’nin beyaz perdesi kapanıyor, tanıdık tüm ışıklar kararıyor, senin aydınlığınla... Düşüyorum zamanın ellerinden. Ve...

Azametin ve kudretin karşısında eğiliyorum vav misali...
Ey Sevgili, En sevgili,
Dile beni kar olayım
Fırtınanda savrulayım.
Diler isen var edersin
Ol emrin haktır “Ya Cebbâr”
Dilemezsen nâr edersin
Şerikin yoktur “Ya Cebbâr”

Uluların ulusu olan büyük Allahım,
Kudretli padişahım,
Yâ Cebbâr,
Cümle kainat senin. Ben seninim, sevdiklerim senin... Ne hayal etsem boş. Sen dilemedikçe, sen ol!demedikçe ben bir hiçim. Beni şereflendiren senin merhametindir, senin kudretindir. Kalbimin kederleri, yitiklerim, acılarım, sevinçlerim hep sendendir, bilirim. Unutulmuşluğum, sevilmişliğim, kaybedişim, senin kudretindendir. Ben unutuldum, sevdalar bitti...Ne aşık kaldı ne maşuk. Leyla, Mecnun’una, Aslı Kerem’ine kavuşmamışken, Züleyha aşk şarabını zehir niyetine içmişken, hünkar gönüllü ulular gitmişken, umut maverası tükenmişken bir senden umut kesmem. Tek güvendiğim, tek sığındığım, tek inandığımsın. Tüm yıldızlarını kaybeden yüreğimin utangaç rıhtımında senin dışında yok beni aydınlatan bir ışık. Pünhan bir elem her dem yanı başımda beni kolluyor. Beni bu yalnızlığıma, bu çaresizliğime mahkum etme Allahım. Beni koru, gözet ve sevdiklerine kat.

Azametin ve kudretin karşısında eğiliyorum vav misali...
Suların en çaresizi gibi denize koşuyorum.
Ey Sevgililer Sevgilisi,
Dile beni yar olayım...
Kapında durulayım.

İstediğin olur mümkün
Sahibisin cümle mülkün
Fermanındır “kün fe yekün”
Varlığın tektir “Ya Cebbâr”

Yâ Cebbâr,
Sultanım,
Acı ve kederi bir gül goncasında tarif etmişsin. Sevinç ile acıyı, zor ile kolayı, dert ile devayı, aşık ile maşuku bir arada yoğurmuşsun kaderin gülzarında... Ölüm bile sana kavuşmak bize, derdin de hoş devân da. Senin ikliminin tılsımı aldı beni terkisine. Bir vuslat sevinci sarıyor ruhumu. Sevincim kederim gözlerimi sağıyor. Şafağın erguvani rengine çalıyor gözlerim. “Bî vefadır dâr-ı dünya kimseyi şâd eylemez” diyen şairin dizeleri sökün ediyor dudaklarımdan. Biçareyim dünya gurbetinde. Benim gönlümün sılası senin ülken... Gidiş davetini bekler yüreğim. Gurbetin de, hüznün de , acın da, sevincin de ne güzel Allahım. Senden gelen her şey ne güzel... Yanmak, yakılmak ne güzel...

Ey Sevgililer Sevgilisi,
Alemlerin rabbi olan ulu Allahım,
Dile beni şâr olayım.
Yanayım yakılayım...

Gül verirsin hâr verirsin
Yüreklere kor verirsin
Gerekirse zor verirsin
Edebin yektir “Ya Cebbâr”

Ey büyük Allahım,
Yâ Cebbâr,
En sevgili,
Çöllerde kaybolmuş bir yitik Leylayım yarini arayan. Bulutların mahzenine saklanmış bir katre gözyaşıyım. Merhametin kalbinde ağlayan bir çocuk gibiyim. Sessiz ve unutulmuş bir mezarlıkta titreyen mor zambağım. Kamıştan bir neyim inleyen. Kışa yenik düşmüş baharların yetimiyim. Aklım esrarlı sözlerinin işgali altında. Senin irem bahçenin hayali kuşatıyor ruhumu. Senin cennet kıyılarından haber getiren bütün dualarımla sana sığınıyorum en sevgili... Bir ikindi zamanı yosun bürümüş sulara gömülüyorum.

Günah sularının arkından tüm akışlarım, riyasız berrak denizlere ...

Bir yeni vakit bekliyorum ruhumda. İçimdeki ayak seslerinden biliyorum. Geldim gidiyorum diyen bir mahzun şarkı gibiyim kapında ey sevgili... Ruhu kelepçeli bir esaretim, zindanların görmediği.

Ey büyük Allahım,
Dile beni ar olayım,
İsyanlarıma ağlayayım.

Sen muktedirsin cebire
Cesaret ver mü’minlere
İsminin zikri kâfire
Değecek oktur “Ya Cebbâr”

Yâ Cebbar,
Sevgililer sevgilisi olan büyük Allahım,
Kötülerin hükümdar olduğu asrın cehenneminde doğru yolu göstermeyen pusulalara vicdan ver. Onları güzelliğinle donat. Donat ki senin ziyanla ışıklansın kararmış yürekleri. Zalimlerin zulmü ciğerimiz kanatır. Senin adaletin, senin emrin üzre umudumuz vardır. Zulüm nişangahı olan yüreklerimizin tenhasında öfke ve keder yağmurları bir sağanak olup yağıyor ruhlarımıza. Zalimlerin zulmünden koru bizi Allahım. Bizi şefkatinle sar, zalimleri hiddetinle durdur rabbim. Durdur ki fitne ve fesadın yağmaladığı mahzun ve yaralı yürekler durulsun. Elemli yüreklerin senden başka kimsesi yok Allahım. Senden başka taptıkları, senden başka tanıdıkları, senden başka inandıkları, senden başka güvendikleri yok Allahım.

Şüphesiz ki senin her şeye gücün yeter.
Ey büyük Allahım,
Sevgililer sevgilisi,
Yâ Cebbâr,

Zulme karşı durdur bizi
Cemâline erdir bizi
Hep andıkça Rabbimizin
Yüzümüz aktır “Ya Cebbâr”
(Amin)
Esmâü’l Hüsnâ Yazıları
Meryem Aybike SİNAN

* * * * * * *
El Cebbar - Esma'ül Hüsna Hazinesi // İsmail Kılınç

Habibin aşkına zorla da olsa, bizleri yolundan ve en sevdiklerinin listesinden ayırma. Sana âşık, vurgun, tutkun, sağlıklı ve uzun bir ömür yaşat.

GÖNÜLLER AŞKINA HASRET10- El-Cebbâr
“Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran.”

Ey Cebbar olan, dilediğine, dilediği işi zorla yaptıran, kudret ve Celal sahibi Allah’ım,

Gerçek güç, kuvvet, kudret ve irade sahibi Sensin. Makro ve mikro âlemler başta olmak üzere bütün mevcudatına dilediğini dilediğin an cebr ile yaptırırsın. Dilediğini aziz, dilediğini zelil edersin.

(Haşa), Kimse Sana müdahale edemez. Mülklerin Gerçek Sahibi Sensin. Dilediğini dilediğin yere iradenle sevk edersin. İstersen depremler, tsunamiler yaparsın. İstersen dağları yerinden oynatırsın. İstersen galaksileri, göğü dürer, bütün uzayı bir atoma sığdırırsın. Melekler, insanlar ve cinler zerre kadar karışamaz.

“O, .Azîz’dir, Cebbâr’dır, Mütekebbir’dir.”(Haşr Suresi, 23)

Senin sevk ve idaren ne güzel sevk ve idaredir. Sen Cebbar isminle bütün mahlûkatını ebedlere dek, en güzel bir şekilde sevk ve idare edersin. Sadece fani, imtihan dünyasında, insanlar ve Cinlere cüz’i irade verdin. Sen bizlere verdiğin iradeyi en güzel bir şekilde kullanmayı lütfeyle. Bizleri isyandan ve zavallı Şeytanın durumuna düşmekten koru.

Dünyalık idareciler cebr ile iş yaptırmaya çalışırken birçok hata ve zulüm yaparlar. Ancak Gerçek Kudret ve İrade Sahibi Senin cebr ve zorlamalarında da sayısız güzellik, hikmet, ilim, adalet ve merhamet vardır. Sen galaksileri, Samanyolu, Güneş ve Dünya’yı iradenle döndürürken, biz kullarının, bebeklerin, sineklerin vb. milyarlarca canlının en küçük ihtiyaçlarını hikmetle giderir, kırıklarını sararsın. Hem uzayı genişletir hem de içimize ferah ve mutluluk verirsin.

Sevgili kullarının hatırı vardır yanında. Sevdiklerinin listeleri vardır Sende. Bazı sevdiklerini “Naz Makamına” erdirirsin. Habibin için iradenle birçok sıra dışı olaylar yarattığın gibi ne olur Ümmeti Habibullah olan bizler için de birçok hayır ve Ümmeti Muhammed Bereketi yarat. Habibin aşkına zorla da olsa, bizleri yolundan ve en sevdiklerinin listesinden ayırma. Sana âşık, vurgun, tutkun, sağlıklı ve uzun bir ömür yaşat. Kırık gönüllere derman olalım. Aşkına hasret gönüllere, Senin aşkınla imdada yetişelim. (Âmin)

* * * * * * *
Neşe Kutlutaşın kaleminden Esmaul husna duaları


Cebbâr, Allah’ın Yarattığı bütün varlıkların ihtiyacını karşılayan, her konuda Güçlü ve Kudretli olduğu manasındadır.

Dilediğini Yapan ve Yaptırandır Allah. (azze ve celle)

Kırılanı tamir Eden, noksanları tamamlayan, her türlü perişanlığı düzeltip yoluna koyan Cebbâr Olan Allah’tır.

Allah (azze ve celle) Kâinatın her bir noktasında ve her şey üzerinde dilediğini Yaptırmaya Muktedir Olandır.

Cebbâr Olan Allah’ın Hüküm ve İradesine karşı gelinmesi ihtimali yoktur!

****

“Hala Allah’ın dininden gayrısını mı arıyorlar? Oysaki göklerdeki şuurlular da, yerdekiler de ister istemez O’na teslim olmuşlardır ve yalnız O’na döndürüleceklerdir.” (Ali İmran Suresi 83. Âyet Meali)


****

Ey kaderimizin Sahibi Olan Rabb’im!

Ey kâinatın idaresini Elinde Bulunduran Rabb’im!

Ey kullarının bütün ihtiyaçlarını Karşılayan!

Ey dilediğini yaptırmaya yegâne Muktedir Olan!

Ey her türlü noksanı Tamamlayan!

Ey her türlü perişanlığı Düzeltip yoluna Koyan Rabb’im!

Ey Hükmü ve İradesine karşı gelinmesi mümkün olmayan Rabb’im!

Ey Cebbâr!

Ey Allah!


*****

Sen kaderimizin Sahibisin Rabb’im!

Her noktasında kâinatın idareyi Elinde Bulunduran Sensin!

Rabb’im Sen kullarının bütün ihtiyacını Karşılayansın!

Sen kırılanı tamir Edensin Rabb’im!

Her türlü perişanlığı yok Edensin Sen!

Sen hükmüne karşı gelinmeyensin Rabb’im!

Sen bizim sığınacağımız tek Kapımız;

Cebbâr Olan Allah’sın!


*****


“Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.” (Rad Suresi 2. Âyet Meali)


*****

Sen ki bütün işleri Düzenleyensin Rabb’im!

Sen ki hükmüne karşı gelinmeyen Cebbâr’sın!

Nasıl ihtiyacımız olursa yaz sıcağında soğuk bir suya,

İşte öyle ihtiyacımız var her an Senin Adını anmaya Rabb’im!

Soğuk suyun lezzetine alıştırdığın gibi bizi tıpkı,

Öyle alıştır Rabb’im; Senin Zikrine Cebbâr Adınla!

Rabb’im, Yarattığın su gibi aziz kıl bizi her ‘La ilahe illallah’ta!

Cebbâr Adınla Rabb’im;

İtaatle artan bir iman nasip eyle bize!

Bizi nefsin ulaşacağı en şerefli makama;

Senin kulluğuna ulaştır Rabb’im!

Vera ve takvamızı artır bizim!


****

“Ey Rabbimiz! İşittik ve itaat ettik, bizi mağfiret eyle. Zira bütün yolculukların varış yeri Senin huzurundur.” (Bakara Suresi 285. Âyet Meali)


****

Nefsini Sana teslim edip rahata kavuşanlardan eyle bizi Rabb’im!

Bizi yalnız Senin korumana sığınanlardan eyle!

Seninle ünsiyet kurma esintisini teneffüs etmemizi nasip eyle Rabb’im!

Nefsimizin heva ve hevesle irtibatını kesmeyi nasip eyle bize!

Yalnız ve yalnız Senden gelen ünsiyet meltemleri hayat versin nefsimize!


****


Musa’nın (Aleyhisselam) diliyle dua ediyorum Sana Rabb’im, duamı kabul et Dergâhında:

“Bizim Velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla. Bize acı çünkü Bağışlayanların en hayırlısı Sensin. Bizim için bu dünyada da ahirette de iyi ve güzel olanı yaz. Bak işte pişmanlık içinde Sana yöneldik.” (A’raf Suresi 151 155 156. Âyet Meali)


Hakikat ve rüya gecenin oyasıyla incecik ayrılıyor birbirinden şimdi.

Şimdi yıldızların sihrinden bir ışık düşüyor gözlerimize.

Gecenin siyahı damla damla eriyor hilalin ışığında.

Fecrin aydınlığına yürüyor hilal.

Fecrden sızan ışık, dünyadaki küçük hikâyemizi fısıldıyor sessizce;

Bir varmış, bir yokmuş…



Rabb’im!

“Bir göz açıp kapama zamanı kadar” kaldığımız şu dünyadan,

Kalbimizde imanımızla al bizi Yanına!

Dilimizde Senin mübarek zikrinle al Rabb’im Yanına bizi!

“Bak işte pişmanlıkla Sana yöneldik!”

Pişmanlığımızı kabul et Rabb’im, bütün mahcubiyetimizle Kapına Gelince!

Rabb’im!

Kapına gelince bütün pişmanlığımızla;

“Güneş katlanıp dürüldüğünde,

Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde

Dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde

Gebe develer salıverildiğinde

Vahşi hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde,

Denizler kaynatıldığında,

Ruhlar (bedenlerle) birleştirildiğinde,

Diri diri toprağa gömülen kıza, sorulduğunda,

Hangi günah sebebiyle öldürüldü? Diye.

Amellerin yazılı olduğu defterler açıldığında,

Gökyüzü sıyrılıp alındığında,

Cehennem tutuşturulduğunda,

Ve Cennet yaklaştırıldığında…” (Tekvir Suresi 1- 13. Âyet Meali)

İşte O Dehşetli Gün Rabb’im;

Hesap Gününde;

Ne olur, ne olur Sen Yardım et bize!

Bizi ateşin azabından koru Rabb’im!

Bizi ateşin azabından koru!

Âmin! Âmin! Âmin!

V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!

Hiç yorum yok: