“Namaz, müminlere vakti tayin edilmiş bir farzdır” (Nisa, 4/103).
Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır.(İsra, 17/78)
Nisa suresi 103. ayette bu vakitlerin özel olarak seçildiği ifade ediliyor.
İsra 78. ayette ise sabah namazında okunan kuranın şahitli olduğu ifade ediliyor.
Şahidlerin hazır bulunduğu bir namazdan söz ediliyor.
Peki şahidler nasıl bir namaza tanıklık ediyorlar?
Kıldığımız bu namazı şahitler nasıl tanımlayacaklar?
Ya şahitler namazdan sonra nasıl bir hayata şahit olacaklar?
Setrül avretin nasıl açık bir davete dönüştüğüne mi şahit olacaklar?
Namazdaki niyetimizden sonra hayat için apayrı bir niyet taşıdığımıza mı şahitlik edecekler?
Hayata ve namaza sunduğumuz iki ayrı niyetimiz mi var?
Şahitlere nasıl bir hayat sunacağımıza dair namazda bir şeyler söylüyormuyuz?
Şahitlerin nasıl bir hayata tanıklık edeceğini namazda belirliyormuyuz?
Yoksa namazda namaz sonrasına dair bir suskunluk, bir perdeleme mi var?
Eğer böyle ise aldattığımız kendimizmiyiz? şahitler mi?
Şahitler okuduğumuz kuranın hayata nasıl aksettiğini görebilecekler mi?
Yoksa okuduğumuz kuran seccadenin üzerine dökülüp kalacak mı?
Müslümanlığımız sadece seccadenin üzerinde mi kalacak?
Kuran hayatımızda ne kadar yer kaplayacak?
Herkeze namazda ve namaz sonrasında kuranın okunduğu/izlendiği hayatlar dileği ile
Esselamu Aleyna
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder