5 Temmuz 2011 Salı
6 temmuz öğle - namaz hakkında bir temsili hikayecik
"NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR"
"Namaz ne kadar kıymettar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masraf ile kazanılır; Hem namazsız adam ne kadar zararda olduğunu, iki kere iki dört eder derecesinde kat’i anlamak istersen; şu temsili hikayeciğe bak dinle.
Bir zaman bir büyük hakim, İki hizmetkarını, her birisine 24 altın verip, iki ay uzaklıktaki has ve güzel bir çiftliğine ikamet etmeleri için gönderiyor. ve onlara emreder ki: “Şu para ile yol ve bilet masrafı ediniz, hem oradaki meskeninize lazım olan bazı şeyleri satın alınız.
Bir günlük mesafede bir istasyon vardır. Hem araba, hem gemi, hem tren,
hem uçak bulunur. Sermayeye göre binilir. İki hizmetkar, ders aldıktan sonra giderler. Birisi bahtiyar idi ki; istasyona kadar bir parça para masraf eder. Fakat o masraf içinde efendisinin hoşuna gidecek öyle güzel bir ticaret elde eder ki; sermayesi birden bine çıkar.
Öteki hizmetkar bedbaht ve serseri olduğundan, istasyona kadar yirmi üç altınını sarf eder. Kumara, mumara verip zayi eder.Bir tek altını kalır.
Arkadaşı ona der: “Yahu, şu liranı bir bilete ver. Ta, bu uzun yolda yayan ve aç kalmayasın.Hem bizim Efendimiz kerimdir; belki merhamet eder,ettiğin kusuru affeder. Seni de uçağa bindirirler.Bir günde devamlı kalacağımız yere gideriz. Yoksa iki aylık bir çölde aç, yayan, yalnız gitmeye mecbur olursun.”
Acaba şu adam inat edip, o tek lirasını, bir define anahtarı hükmünde olan bir bilete vermeyip, geçici bir lezzet için sefahete (haram şeylere) sarf etse; gayet akılsız, zararlı, bedbaht olduğunu, en akılsız adam dahi anlamaz mı?
İşte ey namazsız insan! ve Ey namazdan hoşlanmayan nefsim!
O Hakim ise; Rabbimiz, Halikımızdır.
O iki hizmetkar yolcu ise; biri dindar namazını şevk ile kılar, diğeri İslam’ın emirlerinden habersiz, namazsız insanlardır.
O yirmi dört altın ise: Yirmi dört saat, her gündeki ömürdür.
O has çiftlik ise Cennettir.
İstasyon ise; Kabirdir.
O yolculuk ise; kabre, mahşere, ebede kadar süren insanın yolculuğudur. Amele göre, takva kuvvetine göre, o uzun yolu, değişik derecelerde geçip giderler.
Bir kısım ehl-i takva, şimşek gibi bin senelik yolu, bir günde geçerler. Bir kısım da, hayal gibi elli bin senelik bir mesafeyi bir günde geçip giderler...
O bilet ise ; Namazdır.
Risalei Nur
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder