11 Temmuz 2011 Pazartesi

11 temmuz akşam - Rahman

Bugün namaza Rahman diye başlıyalım
Secde ederken Rahmana secde ettiğimizin şuurunda olalım
Namazı Rahman ismini tefekkür ederek kılalım

Onlara: "Rahman (olan Allah)a secde edin" denildiği zaman, "Rahman da neymiş Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz " derler ve (bu,) onların nefretini arttırır. (25/60)
"De ki: ‘İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O'na hastır.’"(İsra, 17/110)
Görmediği halde Rahman´a karşı ´içi titreyerek korku duyan´ ve ´içten Allah´a yönelmiş´ bir kalb ile gelen içindir. (50/33)
"Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize (ümmetlerine) sor! Rahmân'dan başka tapılacak tanrılar emretmiş miyiz? " (Zuhruf, 45)
Kim Rahman (olan Allah)ın zikrini görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun ´üzerini kabukla bağlattırırız´; artık bu, onun bir yakın dostudur. (43/36)
Sen ancak, zikre (Kur´an´a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah´)a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele. (36/11)

Rızıkları, ihtiyaçları ve her türlü iyilikleri ihsan husunda rahmetini mahlukatından hiç esirgemeyen anlamında olan Rahman, Rahim isminden daha geniş kapsamlı bir mana ifade eder.

Rahmân, Yüce Allah'ın hem ismi hem de sıfatıdır. Bu isim, Allah lafzına bağlı olarak zikredildiğinde sıfat anlamındadır.Ancak Kur'an'da bu şekilde değil, özel isim olarak kullanılmıştır. Bu isim sadece Allah'a has özel isimlerden olduğu için daha çok bir isme bağlı olarak değil; yalnız zikredilmesi hoş karşılanmıştır. Rahman'ın bu şekilde kullanılması O'nun Rahman sıfatına ters gelmez. Çünkü Allah ismi de uluhiyet sıfatına delalet ettiği halde hiç bir zaman başkasına ait bir sıfat olarak zikredilmemiştir.



Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma “Rahman “düştü.
(Nurullah Genç)
 * * * * * * * *

Esmâü’l Hüsnâ Yazıları (2)
Meryem Aybike SİNAN

2“Er-Rahman”

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...

Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızken, ruhumda alevler tutuşmuşken başka çarem yok. Başka yörem yok yok, başka yönüm yok.Yaradanımsın, sana geliyorum. Sana sığınıyorum bir ikindi vaktinde. Çöllerdeyim. Ruhumda damar damar çatlaklarım var rahmetine muhtaç. Çöllerde seni sayıklayan bir mecnunum, Leylasını arayan. Tüm çölleri , tüm dağları, tüm yokuşları aşmak diler gönül dağım. Bir viraneyim dil hanesinde.

Senden merhamet diliyorum.

Kendimi görüyorum aynada. Bin mezarlık var kalbimin kadranında. Dar-ı dünya kederli, ben kederliyim. Yüreğim karanlık, sensiz seneleri ağırlıyor. Kötülükler firari yeni saatini kuruyor yeni sabahlara. Ben uyanıyorum. Yüreğimi açıyorum, ellerimi açıyorum arz-ı semaya...

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum...
Beni de kat sevdiklerine.
Cennetine, rahmetine, merhametine...

Rabbim,
Yağmur yağmıyor artık. Gönül kıyılarımız kurak kerbela misali. Göller kuruyor, çöller uyanık. Hayat uğulduyor son soluk. Çok incittik dünyanın haritasını. Bu yaşadığımız cümle mahlukatın bedduasıdır. Emanetti bütün kainat. Bütün karanfiller barıştı. Cennetten bir parçaydı bütün çocuklar, anneler. Hamisiz sanarak insanlığı, gaddar ve yüreği kör eller yağmaladı dünya bağını. Dehşet ve hüzün yumağı kıtalar, denizler, yorgun nehirler senden himmet diler... Yanıyoruz rabbim. Rahmeyle cümle mahlukata. Senin sonsuz merhametin kucaklasın bizi. Rahmetinin sınırı yok. Şefkatinin denizi büyük. Bizi de kat denizine. İçimde devinen çağlayanlarla açıyorum ellerimi. Yüreğimi koyuyorum senin göklerine...

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum...
Beni de kat sevdiklerine.
Cennetine, rahmetine, merhametine...

Rabbim,
Dünya kokularını üzerimden silmek ve bir yatsı zamanı gelmek kapına. Sonsuz bir secdeye kapanmak. Ellerimi bağlasam, huzurunda secdeye dursam ve donsam sonsuza kadar. Rüzgarlarına karışmak yaprak misali... Bu sevdanın düşündeyim. Göğsümde düğümlenen sırlarımı çözsem. Dile gelse günahlarım huzurunda. Hüznüm son bulsa. Göğsüme iliştirdiğim ismin dışında hafızam unutsa bildiğim her şeyi. Duymasam, görmesem, ilişmesem yaşadığım hiçbir şeyi/e. Merhametin ilaç kanayan yüreğime. Sen Rahman’sın. Beni koruyan, gözetensin. Beni yalnız ve ıssız bırakmayansın. Hep yanımdasın. Bana benden daha yakınsın. Sonsuz merhametine sığınıyorum...

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum...
Beni de kat sevdiklerine.
Cennetine, rahmetine, merhametine...

Rabbim,
Sen Rahman’sın... Cümle mahlukatı kuşatansın. Şefkatten ,merhametten, rahmetten, iyilikten güzellikten yana ne varsa selsebil üstümüze yağdıransın. Ilık merhametin, ipekten şefkatin, gani gani rahmetin olmasa ben olmam. İnsanlık olmaz. Tufanım olur, tufanımız olur dar-ı dünya. Bir kadim gerçektir sana olan aşkım, aşkımız. Kaderim yanmaksa yıllarca yanarım. Erimek dilerim ateşinde pervane misali. Bu gönül sensiz neylesin nefes almayı. Yaşamayı. Ruhumun adresinde sen varsın. Doksan dokuz adın var. Hayatım kaderin dizginindedir. Sahibimsin, efendim, sultanımsın.Sahip olmadığın hiçbir şeyim yok...

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum...
Beni de kat sevdiklerine.
Cennetine, rahmetine, merhametine...


Rabbim,
Efendim, Büyük Allahım...
Ulu yolculuğuma yok iken hazırlığım, gürültülü bir denizin içinde savruluyorum. Öylesine yalnız, öylesine kederliyim. Kuytularda kalmışım. Mevsimler bir bir geçiyor. Hep geçen baharları özlüyor yüreğim. Bahar akşamlarının erguvani rengi ruhumdaki sonsuzluğu derinleştiriyor. Hüzünden feracemi giyiniyor ve cumalardan bir Cuma bütün yaşadıklarımı topluyor, yola düşüyorum. Bu yol beni sana getirecek. Biliyorum. Sana inanıyor, güveniyorum. Diğer bütün yolları geçtim. Şimdi çöllerden geçiyorum. Rahmetine kavrulmuşum. Dualarım bir yıldız şehrayini senin göklerine yol alan. Onları kabul buyur Rabbim. Beni bağışla sonsuz şefkatinle, merhametinle...


Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum...
Beni de kat sevdiklerine.
Cennetine, rahmetine, merhametine...

*     *     *     *     *     *     *

Er Rahman - Esma'ül Hüsna Hazinesi // İsmail Kılınç
SENİ SEVDİKÇE SEVELİM

2- Er-Rahmân
“Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.”

Ey Rahman olan, dünyada Müslüman, kâfir ayrımı yapmadan bütün kullarına rahmet, lutuf ve ihsanla muamele eden Allah’ım. Senin hazinelerin, bitmez, eksilmez ve Sen herkese lütuflarından bol bol vermeyi seversin.

Sen lütufları sınırsız İkram Güneşi, cömertliğin kaynağı Rahmansın.

“O Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur. Gaybı da, müşahede edileni de bilendir. Rahmân, Rahîm olan O’dur.” (Haşr sûresi, 22)

Senin “Allah” isminden sonra en büyük ismin olarak bilinen “Rahman” ismin ezelden ebede bütün mahlûkatını kuşatır. Sen dünyaya gelen her mahlûkunun imdadına rahmetinle yetişirsin. Anne karnında bebeğe en güzel bir şekilde rahmetinle bakan Sen, dünyaya gelince Rahman isminin tecellisi, rahmet hazinesi olan, süt verir, anne babayı evladına hizmetçi kılarsın.

Annelerdeki şefkat Senin Rahman ismin tecellisidir.

Ölünceye kadar ayrım yapmadan bütün kullarına bol bol rahmet, bereket ve ihsanda bulunursun. Öldükten sonra kabirde, mahşerde ve Cennet’te Rahim isminin muhteşem tecellileri devam eder.

Hücre için hücre zarı rahmet, insanlar ve dünya için atmosfer rahmettir.

Senin Habibin, Merhamet ve Muhabbet Kaynağı Muhammed’in (s.a.v.) bütün insanlara bir Rahmet Güneşi olarak gelmiştir. Senin Rahman isminin ve merhametinin en görkemli tecellisidir. Onsekiz bin âleme rahmettir.

Senin rahmetin her zaman gazabının önündedir. Bizler Ümmeti Habibullahız. Bizlere Rahmetin ve muhabbetinle tecelli et. Senin Rahman İsmin bir merhamet güneşi gibi Cehennemin nârını da söndürebilir. Ne olur Habibin Aşkına bizlere Rahmaniyetinle tecelli et. Bizleri aşkına kilitle. Arttıkça artan aşkını, Rahmaniyetin hürmetine kullarına nasip eyle.

Senin Rahmaniyetin şümullü bir rahmettir. Hak edeni ve etmeyeni kuşatan, herkese, lütuflar, ihsanlar, rızıklar ve nimetler verensin.

Sen ikramları saymakla asla bitmeyen Merhamet Güneşisin. Merhametin mevcudatı kuşatmış ve selim aklı sana meftun etmiştir.

Sen sınırsız merhamet, rızık, ikram, cömertlik, muhabbet ve bütün kemal sıfatların kaynağı Rahmansın.

Sen rahmet hazineleri sınırsız Rahmansın. Sen kullarına rahmetinden bol bol vermeyi, alamayacağı kadar çok verip, kullarını nimetlerine ve rahmetine gark eden, Rahman ve Gani’sin.

Senin şümullu Rahmaniyetinin büyüklüğü karşısında, kullarının şirk dışındaki bütün günahları çok ama çok küçük kalır. Ancak her kulun, sana yakınlığının daha da artması için dua ve ibadet etmek zorundadır.

Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Erhamerrahimin ve Ya Ekremel Ekremin, bütün mevcudatı kuşatan ve her şeye şâmil olan engin rahmetinden diliyor ve dileniyoruz. Bizleri mahrum etme, bizleri rahmetinle kuşat ve günahlara kapalı yaşat. Bizlere Habibin gibi şumullu ve cami işler yaptır.

Sen bütün kullarına merhamet ve sevgiyle bakmayı bizlere lütfeyle. Bizleri, Rahman ismin hürmetine önce zatına, sonra esmalarının tecellileri olan yaratılmışa âşık, vurgun ve tutkun eyle. “Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd O'nadır. O her şeye kadirdir." (Teğabûn: 1) Seni tesbih edenlere nasıl meftun olmayalım.

Baktığımız her yerde Senin esmalarının ve Rahman isminin tecellilerini görelim. Seni ve sanatlarını sevelim. Bizlere şumullu bir sevgi lütfeyle. Seni ve esmalarını sevdikçe sevelim. Aşkınla Sana erelim. (Âmin)

*    *     *     *     *     *
Neşe Kutlutaş - Esmaulhusna duaları
Er-Rahman
Tüm vasıfları ve isimlerinin manalarıyla âlemleri var eden, İcabında sıkıntı verici hallerle kemale ulaştıran, Esirgeyici ve bütün mahlûkatına rahmetiyle muamele edendir.


Er-Rahîm

Çok merhamet edici, bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere merhamet eden sonsuz nimetleriyle onlara cennet hayatı bağışlayandır.


Ey hayatın ve ölümün Sahibi olan Allah’ım!

Ey merhametlilerin en Merhametlisi olan Allah’ım!

Rahman ve Rahîm İsminle sar ruhlarımızı!

Rahmet yağmurları gibi yağsın kalbimize,

Senin sonsuz merhametinden damlalar.

****

Kalbini Meleklerin yıkadığı Resulünün (s.a.v) merhamet dolu kalbiyle birleştir kalplerimizi!

En Güzel Sözle ve merhametle uyanalım her yeni güne.

Duyduğunda Ömer’in (r.a) gözlerini yaşlarla dolduran ve kalbini yumuşatan,

İlahi Kelamınla dolsun kalbimiz bugün Allah’ım!

Ya Rahman! Ya Rahîm!

Bizi esirge!

Bizi bağışla!

Bize merhamet et!

****

Kimsesiz çocukları sıcak yuvalarına döndürebilmek için bir gün,

Bir gün, yün eğiren, iplik dokuyan,

Ve secdeye kapanıp sessizce dua eden anaları bulmak için,

Bir cami avlusunda abdest alırken,

Geçmişin yükünü de ceketiyle çıkarıp Sana yönelen ihtiyarlar için,

Merhamet ve şefkatle doldur kalplerimizi!

Onlara yaklaşmak için uzatırken ellerimizi,

Sen de tut ellerimizden bizim Rabbim!

Bizi sana yaklaştır!

***

Ya Rahman! Ya Rahîm!

Bizi bağışla!

Bize merhamet et!

Rahmetinle muamele et bize Rabbim!

Ve Rahîm İsminle karşıla ahirette!

Dehşetinden bebeklerin saçlarının ağardığı o günde;

Rahîm İsminle karşıla bizi!

****

Sıkıldığımızda, bunaldığımızda,

Çaresiz ve yalnız hissettiğimizde kendimizi,

Göklerden Rahmet olarak indirdiğin

İlahi kelamınla kuşat kalplerimizi Allah’ım!

Yunus’a (a.s) dost olan dalgalar gibi tıpkı,

İnşirah bulalım yalnızlığımızın en karanlık yerinde Ayetlerinle!

****

Ya Rahman! Ya Rahîm!

Kalplerimize merhamet ver!

Ve bize merhamet et Allah’ım!

Sen merhametlilerin en merhametli Olanısın!

Ne kadar payımız kaldıysa bu hayattan;

Beyaz nilüferlerin kucakladığı bir damla gibi tıpkı,

Sarmalayalım bütün mazlumları biz de merhametle!

Sana olan şükrümüz ve Rahman İsminin tecellisiyle el uzatalım yetimlere!

Evladımızı sever gibi sevelim bütün çocukları Allah’ım!

Gurbetten haber bekleyen anaların gözlerindeki yaş olalım!

Senin sonsuz Merhametinden milyonlarca damlayı dağıtalım dünyaya!

Biçare bir yüreğe dokunduğumuzda Senin Merhametini hatırlayalım!

****

Ya Rahman! Ya Rahîm!

Sonsuz Keremin ve Rahmetinle aydınlığa çıkart bizi Allah’ım!

Bizi aydınlat!

Rü’yet nasip et bize!

Sonsuz Merhametinle merhamet et!

İman ve merhamet asırlık çınarlar gibi kök salsın kalplerimizde!

****

“İnsanların dağılmış pervane gibi olduğu O Gün”

Bize merhamet et!

“Dağların atılmış renkli yünlere döndüğü O Gün”

Bize merhamet et!

Yer şiddetle sarsıldığı, içindeki ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insanın ‘ona ne oluyor” dediği zaman” (Zelzele Sûresi 1- 5 Ayet meali)

Bağışla bizi!

“Kabirlerin içindekiler çıkarıldığı ve kalplerin içindekiler açıklandığı zaman” (Âdiyat Sûresi 9-10 Ayet meali)

Bize merhamet et!



“Gök yarıldığı ve kendisine lâyık olduğu gibi Rabbini dinleyip O’na boyun eğdiği;

Yer uzatıldığı içindekileri dışarı atıp boşaldığı ve kendisine lâyık olduğu gibi Rabbini dinleyip O’na boyun eğdiği zaman…” ‘(İnşikak sûresi 1-5 Ayet meali)

Bize merhamet et!

“Göklerin yarıldığı, yıldızların dökülüp yayıldığı, denizlerin birbirine karıştırıldığı, kabirlerin içi dışına çıkarıldığı zaman” (İnfitâr Suresi 1-5 Ayet meali)

Bize merhamet et!

“Güneşin dürülüp söndüğü;

Yıldızların dökülüp karardığı;

Dağların yürütüldüğü;

Gebe develerin başıboş bırakıldığı;

Vahşi hayvanların bir araya getirildiği;

Denizlerin kaynatıldığı;

Canların bedenlerle birleştirildiği;

Kız çocuğuna hangi suçtan dolayı öldürüldüğünün sorulduğu;

Amel defterinin açıldığı;

Gökyüzünün yerinden oynatıldığı;

Cehennemin alevlendirildiği;

Ve Cennetin de yaklaştırıldığı zaman…” (Tekvîr Suresi 1- 14 Ayet meali)


Güneşin büyüklüğünce merhamet et bize!

Yıldızların sayısınca merhamet et Allah’ım!

Denizdeki damlalar adedince merhamet et bize!

Cennetini bize yaklaştır Allah’ım!

Rahman İsminle bağışla bizi!

Rahîm İsminle merhamet et!

Âmin! Âmin! Âmin!

Ve’lhamdülillahi Rabbil Âlemin!

Hiç yorum yok: