Bugün namaza Rahim Allah diyerek başlıyalım, Rahim ismi insanlarada verilebileceğinden Rahim kelimesini tek başına söylemek yeterli olmayacaktır,
Rahim: Allah’ın şefkatinin sadece ve sadece iman ehline tecelli etmesidir. Kafirler Rahim isminden faydalanamazlar. Bu sebeple Rahim ismi ekseri olarak ahirette müminler üstünde paralayacaktır. Bu ismin formülü ise tecell-i has, ism-i amm şeklindedir. Yani tecellisi özel, isim hakkı ise geneldir. Bu sebeple Rahim ismini insanlara vermekte bir sakınca yoktur.
Rahim ismi, dünya ve ahirette ekseri mümin ve müttakilere tecelli eder. Fakat dersine çalışan talebe ile çalışmayan talebe arasında Rahim ismi sadece çalışan talebe için tecelli eder, ona hususi ikram yapar. Rahim ismini bu manada ele alırsak kafirler de tecelli kapsamına girebilir. Yani Rahim hem dünya hem de ahrette hususi tecelli eder demektir. Rahim ismi dünyada fıtratın kanunlarına uyanlara, ahirette ise imanın kanunlarına tabi olanlara bakıp tecelli edecek denilebilir.
* * * * * * * *
Ya Rahim!
Öylesine rahimsin ki kulağını sözüme muhatap eylersin
Aklıma vahyinle tenezzül edersin
Öylesine Rahimsin ki istendiğinde zaten verirsin
İstenmediğinde de lütfedersin
Öylesine Rahimsin ki hak edene hepten verirsin
Hak etmeyene bile çok bahsedersin
Öyle Rahimsin ki dünyayı bu kadar güzel eylersin
Ahireti ondan daha güzel eylersin
Ya Rabbi! Korkudan emin eyle beni
Hüzünden azad eyle kalbimi
Ateşten uzak eyle beni
Hicrana düşürme kalbimi
3-Yâ Rahîm
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,
Rabbim,
Sırtındaki heybesi günahlarla dolu bir kulunum. İçtiğim tüm çeşmelerin arkından günah suları akıyordu onca zaman. Testilerimden taşıdığım bu sulardı içtiğim. Gökyüzünden habersiz, mavi derinliklerden uzak bir karanlıktaydım. İçimdeki kör kuyularda büyütüyordum kederlerimi. Heybem gün be gün ağırlaşıyor, ruhum ağırlaşıyor, kederim artıyordu. Bir ele muhtaçtım. Beni , ruhumu sağaltan bir elin şefkatine muhtaçtım. Ruhumun derinlerinde bir yerde içten içe bir okyanus kaynıyordu. Beni yaratan, bana can bahşeden senin varlığın dürtüyordu kalbimin en mutena yerini. Varlığına inanıyordum. Beni sevdiğini biliyordum. İçimdeki o efsunlu ses, her daim fısıldıyordu ruhuma.
Ne güzel söylüyordu o ses:
*İnanana acıyor
Her fırsatta “Yâ Rahîm”
Mü’mini bağışlıyor
Ahirette “Yâ Rahîm”
Rabbim,
Heybem günah yüklü olsa da beni bağışlayacağına , beni affedeceğine inancım tam. Senden yana ümidim tam. Sana tapan ruhumun başka ilacı yok. Gideceği başka yönü yok. Sen istemesen seni tanıyamazdım... Senin sevgili kullarından olamazdım. Beni inananlardan eyledin. Bana kendini tanıttın.. Kalbime nurunun ışığını doldurdun. Şükürler olsun Rabbim. Senin sevgin canıma can kattı. İçime yerleşen senin aşkın bana seni fısıldıyor. Yağmur bulutlarıyla daralan gökyüzü, gurup vakti efkarlanan gün, şafak vakti sürurlu seher hep seni anlatıp duruyor bana. Her şey senin varlığın ispatı. Gönlüm bir ashap şenliğini misafir ediyor. Senin sevgini kuşanıyor benliğim. İçimdeki selva kuşu ne güzel söylüyor:
İslam şerbeti ile
Gönüller benzer güle
Dilediği her kula
Hidayette “Yâ Rahîm”
Allah’ım,
Bizi, beni katıksız inananlardan eyle. Zerre kadar şek ve şüphe kalmasın gönlümüzde. Sana bir melek saffetiyle gelelim. Huzurunda mahçup düşmesin Ümmet-i Muhammed. İki alemde yar ol bize rabbim. Yaran ol kullarına. Senin aşkın dışında başka sevgiler tanımasın yüreğimiz. Tek bir yüzümüz olsun . Tek bir sözümüz olsun. Aklımız gönlümüzün yoldaşı olsun, düşsün senin yoluna. Bizi iki yüzlülerden bed sözlülerden ayır Rabbim. Bize rahmeyle. Senin Rahim sıfatının hakkı için, Rahman olan olan adının hakkı için bizi bağışla, bize merhamet et. Şefkatinin, merhametinin güneşi batmasın üzerimizden. Bize senin yollarını tarif eden bütün mana erlerinin içimi bayıltan füsunlu seslerini duyuyorum. Ne güzel söylüyorlar hak yolunun erenleri:
Bizi affına erdir
Nur-u cemâlin gördür
İki âlemde yârdir
İnayette “Yâ Rahîm”
Allahım,
Nur-u cemalin aksediyor cümle kainatta. Her zerresinde seni tespih ediyor dar-ı dünya. Dünya dönüyor biz dönüyoruz. Gece günle kesişirken , her bir yandan rüzgarlar esişirken, zaman akıyor. Zamanın getiriyor bizi sana doğru. Her anımız seninle nakışlanıyor... Her yanımızda, her yönümüzde sen varsın. Dünyanın nimetleri tad vermiyor. Gördüğümüz, bildiğimiz, duyduğumuz her şey, bizi sana getiriyor. Gerçek mutluluğu ve huzuru seninle buluyor gönlümüz. Yoksa bu gönül avare, huzursuz, mutsuz. Biz sana inandık, sana sığındık. Bize rahmeyle Allahım. Bu kimsesiz kullarının kimsesi ol. Karanlıktayız nurumuz ol. Uzaklardayız yakınımız ol. Her iki cihanda da Rahman ve Rahim sıfatının, inayeti rabbaniye yağmurlarında ıslanalım. Biz aciz kullarız. Huzurumuz ol.
Ta uzaklardan bir ses duyuyorum. Ne güzel söylüyor o ses:
İnanan kula nâzır
Her yerde mevcûd hâzır
Sendendir mutlak huzur
Saadette “Ya Rahîm”
Allahım,
Ne zaman daralsam, ne zaman engin bir sevgi ve şefkate muhtaç olsam yanımdasın. Ne zaman kana kana ağlasam, ardından yüzümü güldürensin. Ne zaman ateşlere düşsem merhamet yağmurlarınla söndürensin. Ne zaman çaresiz kalsam, çıkmaz sokaklara dalsam, yol gösterensin. Ne zaman yolumu kaybetsem, karanlık göklerime Kervankıranları dizensin. Ne zaman kederden kör kuyulara insem, beni düzlüğe çıkaransın. Ne zaman şaşırsam beni uyaransın. Ne zaman öldüm, bittim, tükendim desem, yeni baştan sağaltansın, diriltensin. Ne zaman bunalsam, ferahlatansın. Ne zaman dağlar başında kalsam kervanlara katansın.
Beni kayıransın.
Bizi kayıransın.
Ahrette de bizi yalnız, bizi kimsesiz, bizi yarsız-yaransız bırakma.
Sana şükürler olsun Güzel Allahım, Büyük Allahım, Rahman Allah’ım,
Ve...
Rahim Allah’ım.
*Şiirler: Şair-Yazar Musa Tektaş
* * * * * *
Er-Rahim
Esmâü’l-Hüsnâ Hazinesi - İsmail Kılınç
Seni dolu dolu, doya doya anlamayı ve nesillerimize anlatmayı bizlere nasip eyle. Lütfeyle Seni sevelim. Lütfeyle Seni sevdirelim. İnsanlık gürül, gürül Senin aşkınla coşsun.
İnsanlık Aşkınla Coşsun
3- Er-Rahîm
“Ahirette, mü’minlere sonsuz ikram, lütuf ve ihsanda bulunan.”
Ey Rahim olan, mü’minlere karşı çok merhametli olan Allah’ım. Rahman isminle iyi kötü her kuluna bu dünyada rahmet, rızık ve ihsanda bulunurken, Rahim isminle inananlara öbür dünyada bol bol ve özel rahmet, rızık ve ihsanda bulunursun. Mü’min kullarına bire karşılık binler, milyonlar verir ve nimetlerine gark edersin.
“Allah mü’minlere karşı çok merhametlidir” (Ahzap 43)
Sen Âlemlerin Rabbisin ve mü’minlere karşı çok Gafur ve Rahim’sin. Merhametlilerin en merhametlisi Sensin.
Sen Âlemlere rahmet olarak Habibini gönderdin. Mahşerde Habibinin şanını pek yüce edecek ve O’na sınırsız şefaat etme hakkı vereceksin. Habibini Makam-ı Mahmud’un ve Hammadün Sancağı’nın sahibi edeceksin. Bunlar ne büyük, ne muhteşem lütuf ve ikramlar.
Ebedi hayatta, mü’min kulların için bütün kapıları sonuna kadar açılacak olan, Senin Rahim ismin sonsuz ve muhteşem bir hazinedir. Bu baki hazine, almakla eksilmez ve vermekle bitmez. Herkes hayalinin çok ötesinde sürprizlerle şereflenir.
Senin Rahim ismin bir güneş gibi mahşeri ve Cenneti şereflendirecektir. Rahim isminin tam tecellisi ancak Cennet’te mümkündür. Sen, eni gökler ve yer genişliğinde olan Cennet’i Rahim isminin harika güzellikleri ve hazineleriyle süsleyeceksin. Kullarına sonsuz ikram ve lütuflarda bulunacaksın. Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.
Sen kuluna bu dünyada bir cüz’i irade verirsin. O iradeyi en güzel kullananlar, Senin Rahim isminden en fazla faydalananlar olacak. Peygamberler, sıddıklar, şehitler ve mü’minler. Habibine miraçta kullarının şirk dışındaki bütün günahları affedeceğini bildirdin. Yapılan zerre kadar her ibadet, Cennet’te kulun için ayrı bir derece kazandıracak. Sen kuluna merhamet eden ve Cennet’te sonsuz dereceler lütfeyleyen Rahimsin.
Bizlere kullarına karşı çok sevgi ve merhamet dolu olmayı nasip eyle. Yolda kalmışların elinden tutmayı, ihtiyacı olanlara yardım etmeyi lütfeyle.
Sen bizleri merde ve nâmerde muhtaç etme. Sen mü’min kullarına karşı özel lütuf, ihsan ve ikramlarda bulunmayı çok seven Rahimsin.
Ey Merhametlilerin En Merhametlisi! Bu dünyada herkese bol bol manevî ve maddî rızık veren Allah’ım. Dünyada her kuluna binlerce manevî ve maddî rızık kapıları açıyorsun. Ahirette Sana inananları bol bol nimetlerle mükâfatlandıracak Rahim olan Allah’ım. Biz bu dünyada Senin merhametini ve Rahim ismini anlamaktan aciziz. Seni sevenleri, yolunda olanları, yoluna baş koyanları, Sen iki cihanda aziz eyle.
Seni dolu dolu, doya doya anlamayı ve nesillerimize anlatmayı bizlere nasip eyle. Lütfeyle Seni sevelim. Lütfeyle Seni sevdirelim. İnsanlık gürül, gürül Senin aşkınla coşsun. (Âmin)
Seni dolu dolu, doya doya anlamayı ve nesillerimize anlatmayı bizlere nasip eyle. Lütfeyle Seni sevelim. Lütfeyle Seni sevdirelim. İnsanlık gürül, gürül Senin aşkınla coşsun.
İnsanlık Aşkınla Coşsun
3- Er-Rahîm
“Ahirette, mü’minlere sonsuz ikram, lütuf ve ihsanda bulunan.”
Ey Rahim olan, mü’minlere karşı çok merhametli olan Allah’ım. Rahman isminle iyi kötü her kuluna bu dünyada rahmet, rızık ve ihsanda bulunurken, Rahim isminle inananlara öbür dünyada bol bol ve özel rahmet, rızık ve ihsanda bulunursun. Mü’min kullarına bire karşılık binler, milyonlar verir ve nimetlerine gark edersin.
“Allah mü’minlere karşı çok merhametlidir” (Ahzap 43)
Sen Âlemlerin Rabbisin ve mü’minlere karşı çok Gafur ve Rahim’sin. Merhametlilerin en merhametlisi Sensin.
Sen Âlemlere rahmet olarak Habibini gönderdin. Mahşerde Habibinin şanını pek yüce edecek ve O’na sınırsız şefaat etme hakkı vereceksin. Habibini Makam-ı Mahmud’un ve Hammadün Sancağı’nın sahibi edeceksin. Bunlar ne büyük, ne muhteşem lütuf ve ikramlar.
Ebedi hayatta, mü’min kulların için bütün kapıları sonuna kadar açılacak olan, Senin Rahim ismin sonsuz ve muhteşem bir hazinedir. Bu baki hazine, almakla eksilmez ve vermekle bitmez. Herkes hayalinin çok ötesinde sürprizlerle şereflenir.
Senin Rahim ismin bir güneş gibi mahşeri ve Cenneti şereflendirecektir. Rahim isminin tam tecellisi ancak Cennet’te mümkündür. Sen, eni gökler ve yer genişliğinde olan Cennet’i Rahim isminin harika güzellikleri ve hazineleriyle süsleyeceksin. Kullarına sonsuz ikram ve lütuflarda bulunacaksın. Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.
Sen kuluna bu dünyada bir cüz’i irade verirsin. O iradeyi en güzel kullananlar, Senin Rahim isminden en fazla faydalananlar olacak. Peygamberler, sıddıklar, şehitler ve mü’minler. Habibine miraçta kullarının şirk dışındaki bütün günahları affedeceğini bildirdin. Yapılan zerre kadar her ibadet, Cennet’te kulun için ayrı bir derece kazandıracak. Sen kuluna merhamet eden ve Cennet’te sonsuz dereceler lütfeyleyen Rahimsin.
Bizlere kullarına karşı çok sevgi ve merhamet dolu olmayı nasip eyle. Yolda kalmışların elinden tutmayı, ihtiyacı olanlara yardım etmeyi lütfeyle.
Sen bizleri merde ve nâmerde muhtaç etme. Sen mü’min kullarına karşı özel lütuf, ihsan ve ikramlarda bulunmayı çok seven Rahimsin.
Ey Merhametlilerin En Merhametlisi! Bu dünyada herkese bol bol manevî ve maddî rızık veren Allah’ım. Dünyada her kuluna binlerce manevî ve maddî rızık kapıları açıyorsun. Ahirette Sana inananları bol bol nimetlerle mükâfatlandıracak Rahim olan Allah’ım. Biz bu dünyada Senin merhametini ve Rahim ismini anlamaktan aciziz. Seni sevenleri, yolunda olanları, yoluna baş koyanları, Sen iki cihanda aziz eyle.
Seni dolu dolu, doya doya anlamayı ve nesillerimize anlatmayı bizlere nasip eyle. Lütfeyle Seni sevelim. Lütfeyle Seni sevdirelim. İnsanlık gürül, gürül Senin aşkınla coşsun. (Âmin)
İsmail Kılınç
* * * * * *
Neşe Kutlutaş - Esmaülhüsna duaları
Er-Rahman
Tüm vasıfları ve isimlerinin manalarıyla âlemleri var eden, İcabında sıkıntı verici hallerle kemale ulaştıran, Esirgeyici ve bütün mahlûkatına rahmetiyle muamele edendir.
Er-Rahîm
Çok merhamet edici, bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere merhamet eden sonsuz nimetleriyle onlara cennet hayatı bağışlayandır.
Ey hayatın ve ölümün Sahibi olan Allah’ım!
Ey merhametlilerin en Merhametlisi olan Allah’ım!
Rahman ve Rahîm İsminle sar ruhlarımızı!
Rahmet yağmurları gibi yağsın kalbimize,
Senin sonsuz merhametinden damlalar.
****
Kalbini Meleklerin yıkadığı Resulünün (s.a.v) merhamet dolu kalbiyle birleştir kalplerimizi!
En Güzel Sözle ve merhametle uyanalım her yeni güne.
Duyduğunda Ömer’in (r.a) gözlerini yaşlarla dolduran ve kalbini yumuşatan,
İlahi Kelamınla dolsun kalbimiz bugün Allah’ım!
Ya Rahman! Ya Rahîm!
Bizi esirge!
Bizi bağışla!
Bize merhamet et!
****
Kimsesiz çocukları sıcak yuvalarına döndürebilmek için bir gün,
Bir gün, yün eğiren, iplik dokuyan,
Ve secdeye kapanıp sessizce dua eden anaları bulmak için,
Bir cami avlusunda abdest alırken,
Geçmişin yükünü de ceketiyle çıkarıp Sana yönelen ihtiyarlar için,
Merhamet ve şefkatle doldur kalplerimizi!
Onlara yaklaşmak için uzatırken ellerimizi,
Sen de tut ellerimizden bizim Rabbim!
Bizi sana yaklaştır!
***
Ya Rahman! Ya Rahîm!
Bizi bağışla!
Bize merhamet et!
Rahmetinle muamele et bize Rabbim!
Ve Rahîm İsminle karşıla ahirette!
Dehşetinden bebeklerin saçlarının ağardığı o günde;
Rahîm İsminle karşıla bizi!
****
Sıkıldığımızda, bunaldığımızda,
Çaresiz ve yalnız hissettiğimizde kendimizi,
Göklerden Rahmet olarak indirdiğin
İlahi kelamınla kuşat kalplerimizi Allah’ım!
Yunus’a (a.s) dost olan dalgalar gibi tıpkı,
İnşirah bulalım yalnızlığımızın en karanlık yerinde Ayetlerinle!
****
Ya Rahman! Ya Rahîm!
Kalplerimize merhamet ver!
Ve bize merhamet et Allah’ım!
Sen merhametlilerin en merhametli Olanısın!
Ne kadar payımız kaldıysa bu hayattan;
Beyaz nilüferlerin kucakladığı bir damla gibi tıpkı,
Sarmalayalım bütün mazlumları biz de merhametle!
Sana olan şükrümüz ve Rahman İsminin tecellisiyle el uzatalım yetimlere!
Evladımızı sever gibi sevelim bütün çocukları Allah’ım!
Gurbetten haber bekleyen anaların gözlerindeki yaş olalım!
Senin sonsuz Merhametinden milyonlarca damlayı dağıtalım dünyaya!
Biçare bir yüreğe dokunduğumuzda Senin Merhametini hatırlayalım!
****
Ya Rahman! Ya Rahîm!
Sonsuz Keremin ve Rahmetinle aydınlığa çıkart bizi Allah’ım!
Bizi aydınlat!
Rü’yet nasip et bize!
Sonsuz Merhametinle merhamet et!
İman ve merhamet asırlık çınarlar gibi kök salsın kalplerimizde!
****
“İnsanların dağılmış pervane gibi olduğu O Gün”
Bize merhamet et!
“Dağların atılmış renkli yünlere döndüğü O Gün”
Bize merhamet et!
“Yer şiddetle sarsıldığı, içindeki ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insanın ‘ona ne oluyor” dediği zaman” (Zelzele Sûresi 1- 5 Ayet meali)
Bağışla bizi!
“Kabirlerin içindekiler çıkarıldığı ve kalplerin içindekiler açıklandığı zaman” (Âdiyat Sûresi 9-10 Ayet meali)
Bize merhamet et!
“Gök yarıldığı ve kendisine lâyık olduğu gibi Rabbini dinleyip O’na boyun eğdiği;
Yer uzatıldığı içindekileri dışarı atıp boşaldığı ve kendisine lâyık olduğu gibi Rabbini dinleyip O’na boyun eğdiği zaman…” ‘(İnşikak sûresi 1-5 Ayet meali)
Bize merhamet et!
“Göklerin yarıldığı, yıldızların dökülüp yayıldığı, denizlerin birbirine karıştırıldığı, kabirlerin içi dışına çıkarıldığı zaman” (İnfitâr Suresi 1-5 Ayet meali)
Bize merhamet et!
“Güneşin dürülüp söndüğü;
Yıldızların dökülüp karardığı;
Dağların yürütüldüğü;
Gebe develerin başıboş bırakıldığı;
Vahşi hayvanların bir araya getirildiği;
Denizlerin kaynatıldığı;
Canların bedenlerle birleştirildiği;
Kız çocuğuna hangi suçtan dolayı öldürüldüğünün sorulduğu;
Amel defterinin açıldığı;
Gökyüzünün yerinden oynatıldığı;
Cehennemin alevlendirildiği;
Ve Cennetin de yaklaştırıldığı zaman…” (Tekvîr Suresi 1- 14 Ayet meali)
Güneşin büyüklüğünce merhamet et bize!
Yıldızların sayısınca merhamet et Allah’ım!
Denizdeki damlalar adedince merhamet et bize!
Cennetini bize yaklaştır Allah’ım!
Rahman İsminle bağışla bizi!
Rahîm İsminle merhamet et!
Âmin! Âmin! Âmin!
Ve’lhamdülillahi Rabbil Âlemin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder