19 Temmuz 2011 Salı

20 temmuz yatsı - Oysa o alemlere bir öğütten başkası değildir


O inkar edenler, zikri (Kuranı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O gerçekten bir delidir " diyorlar Kalem 68 - 51
Oysa o (Kuran), ALEMLERE bir zikr (Öğüt, Hatırlatma, Hüküm ve üstün bir şeref) den başka bir şey değildir. Kalem 68 - 52

Dün yatsı namazımı kılarken meali açtığımda kalem suresi denk geldi, namazımda kalem suresini kıraat ettim, Namazda Türkçe kıraat ettiğimi, kıraati elimdeki mealden yaptığımı söylediğimde benzer tepkiler alıyorum, Zikri duyan anında tepki koyuyor,
Ancak Kuran kendisini ne güzel tanımlıyor, Kuran Arapça indi ama sadece Araplara inmedi,  O TÜM ALEMLERE BİR ZİKR özelliğini taşıyor, Zikr yani kuran Arapça kafesinde mahkum iken nasıl tüm alemlere bir öğüt, hatırlatma olabilir ki, Kuranı Arapça kafesinden kurtarmak, tüm dünya dillerine çevirmek gerekiyor, şiirselliğini yitirmesi önemli değil Kuran bir şiir kitabı değil, Kuran bir zikr,öğüt,hatırlatma,uyarı

Namazda kıraat edilen Kuranında amacı, vazifesi bu
Bir öğüt olsun, hatırlatma olsun, uyarı olsun diye okunuyor namazda
Yapalım da adet yerini bulsun diye değil

Her kim Kolayına geleni oku her gün aynı yerleri oku o da olur diyorsa
Çok fena yanılıyor, çok kötü yanıltıyor
Namazı anlamıyor, Allahı anlamıyor, amacı anlamıyor, kuranı anlamıyor,
Sanıyorlar ki namazda kuranın anlamı, lafzın dudaklara değip geçmesi
Hayır, kesinlikle hayır istenen kuranın anlamının gönüle/zihine değmesi
İstenen kesinlikle Kuranın lafzının namaz kılana bulaşması değil
İstenen Kuranın anlamının namaz kılan ile buluşması

"Kolayınıza geleni okuyun" cümlesinin anlamını 8 sure yeterlidir olarak algılıyorlar
Halbuki saatlerce, sayfalarca okumanıza gerek yok kolayınıza geldiği kadarını okuyun anlamında ayet

Çünkü ayet şöyle devam ediyor
O halde Kur'ân'dan size kolay geleni okuyun! Sizden bir kısmınızın hasta olacağını, diğerlerinin yeryüzünde, Allah'ın fazlından (rızık) isteyerek dolaşacaklarını ve diğer bir kısmının da Allah'ın yolunda savaşacaklarını bildi.

Allahın muradı nedir anlaşılmıyor mu? neden anlamazlığa geliniyor? Allah nerede diyor dönün dolaşın 8 sureyle ömrünüz boyunca namaz kılın yeterlidir diye? bu mudur? Allahın dini bu mudur? İnsanlığın  son dini bu mudur?
İnsanlığın son dininin en önemli ibadeti, direği namaz bu mudur?

Siz ne dediğinizin farkındamısınız? ne yaptığınızın farkındamısınız? 1300 yıl öncesinin cahil, okuma yazma bilmez toplulukları için verilen fetvaları bugüne taşımanın ne alemi var? O günkü insan ile bugünkü insan aynımı? Bugün hemen hemen herkez okuma biliyor, kitaplar ucuz, mealler her yerde var, meal yapacak bir sürü insan var, bir heyet oluşturacak diyanet işleri var, yapmayın Allah aşkına

Bu yüzyılın alimleri artık insanları namazda Kuranla buluşturmalı, buluşturabilmeli, yakında telefonda çince konuşan bir insanı bir fransız fransızca olarak duyacak,
Kaleme andolsun, satır satır yazdıklarına andolsun diyen bir kitaba bu yapılmamalı, İnsanlığa inan kitap Arapçaya hapsedilmemeli, Alemlere öğüt olmalı, uyarı olmalı, hatırlatma olmalı

Zaten bir başka dile çevrilemiyor ise Kuranın evrensel niteliği yok demektir anlamıyormusunuz, görmüyormusunuz, Kurana ne dediğinizi farketmiyormusunuz? O zaman kuranı sadece arap anlar fakat bir başkasına aktaramaz çünkü başka dile çevrilemiyor, anlattığı her şey yarım kalacak, anlatılan yarım iman etmiş olacak

Halbuki Kuran bir şiir kitabı değildir, O ancak bir zikrdir, öğüttür, hatırlatmadır, uyarıdır, beyyine apaçık bir kitaptır.
Kuranın aslı Arapçadır, abuk sabuk meallendirmelere karşı Arapçası koruma altındadır.
Ancak bu Kuran arapçaya mahkumdur anlamına gelmiyor, gelmemeli
Nasıl ki musa nın okudukları ibraniceye mahkum değildi firavuna, büyücülere kıptice okunuyordu
Aynen öyle Kuranda da asıl olan manadır, Arapçası bir ulaşım aracıdır sadece
Manaya Arapça ulaşabiliyorsam Arapçayı, İngilizce ulaşabiliysam İngilizceyi , Türkçe ulaşabiliyorsam Türkçeyi araç olarak kullanabilirim
Zaten Kuranda Kuranın Arapça olarak inmesinin sebebide aynen budur, Manayı Araplara ulaştırmak, akletsinler diye, düşünsünler diye, anlasınlar diye,
Mekke ve çevresindekileri uyarman için kuranı Arapça vahyettik diyor
Mekke ve çevresinden olmayanları Arapçaya mahkum edebilir mi bu ayetler?
Arap olana acemce(yabanca dilde) bir kuran mı derler diyor ayet
Acem olana Arapça bir Kuran mı demez miyiz?


Esselamu Aleyna

Hiç yorum yok: