30 Temmuz 2011 Cumartesi

31 temmuz öğle namazı - FATİHANIN ZİHNİ İNŞASI 28

nefsime/sevgilime/sevdiğime/korktuğuma değil sana kulum

nefsin/egonun tatminini hedef alan maddi başarıya endeksli bir dünyada yaşıyoruz, maneviyatın yok edildiği yerine aşkın konduğu ucu islami/islamcı flörte kadar giden bir yüzyılda yaşıyoruz, rızk korkusunun alabildiğine yaşandığı bir yüzyıldayız ve ilacı FATİHA ile birlikte geliyor

bu konuyu İlmin ışığında isimli tefsirinde müfessir Celal YILDIRIM şöyle açıklıyor;


«Yalnız Sana ibâdet ederiz.»
Ne güzel söz!.
Allah'a inanan kimse inançlarını derhal gerçekleştirmelidir.
Çünkü imânın en güzel ve tatlı meyvesi ibâdettir(kulluktur).
Kuvvetli imâna sahip kimse ibâdetlerinin (müminin yaşadığı her an her olay kulluktur) üzerine imânının damgasını vurur
ve bunu yaparken dünyanın en mutlu insanı olur.
İnsanları ilahlaştırma bedbahtlığından kurtulur;
hür bir mü'min olma bahtiyarlığına erişir.

Kula kul olmak ne fena zillettir!
Hakk'a kul olmak ne büyük şereftir!.
Unutmayalım ki, fiil ve hareketlerimiz gücümüzün yettiği yegâne şeylerdir.
Onları Allah'a karşı kullukta kullandığımız nisbette güçlü sayılırız.

müfessirin açıklamalarından anlıyoruzki;
nefsimiz yani kendimizin kulu isek, sevgilimiz/sevdiğimizin kulu isek, korktuğumuzun kulu isek fatiha bizim yakamıza yapışır ve bizi kendine gel diye sarsar.

Hiç yorum yok: