15 Aralık 2011 Perşembe

15 aralık ikindi



Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı.. Bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş.. Ama aldığı cevaplar da ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş.

Dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş. Köy, kasaba, ülke dolaşmış bu arada zaman da durmuyor tabi ki. Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona 'Şu karşıki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar. İstersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir.' demişler.Çok zorlu bir yolculuk sonunda bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye hayatın anlamının ne olduğunu sormuş. Bilge 'Sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor.' demiş. Adam kabul etmiş. Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş. 'Şimdi çık ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel. Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin eğer bir damla eksilirse kaybedersin.

' Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış 'Evet, kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı? '. Adam şaşkın bir şekilde şunu söylemiş: 'Ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki.'. Bunun üzerine bilge 'Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel.' demiş.

Adam tekrar bahçeye çıkmış gördüğü güzellikler büyülemiş muhteşem bir bahçedeymiş çünkü. Geri geldiğinde bilge, adama 'Bahçe nasıldı? ' diye sormuş. Adam gördüğü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış.

Bilge gülümsemiş, 'Ama kaşıkta hiç yağ kalmamış.' demiş ve eklemiş: 'Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Ya sadece bir noktayı görürsün hayatın akıp gider sen farkına varmazsın.. Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın akıp giden zamanın anlam kazanır.. Hayatının anlamı senin bakışlarında gizlidir.

* * * * * * * * * *

Bu güzel hikaye namaza dair ne güzel bir ders veriyor bize

Allah resulünün namazı Hasan sırtında Hüseyin kucağında
Birde bize dayatılan namazlar, Aman haaa tecvidle oku, Elini kulağına götürdüğünde Ellahu nun E sini de elin elini kavradığında EkbeR in R sini de yoksa namazın olmaz, tadili erkana uy, şu kadar sakin kal, doksan derece ol 85 dereceden aşağısı kurtarmaz, ellerin açık olsun, kapalı olsun, ayak aralığın şu kadar olsun, ellerini göbek altına bağla, olmaz göbek üstüne bağla, rükuya gideken elini salla, sallama, ...........

Elbette bunlara diyecek bir şey aslında, Hepsi Allah resulünün yaptığı şeyler ancak itirazımız kabuğa, kabuklaştırmaya, kabuk tutmuş namazlara, kabuk bağlamış kalplere

Ya iç!..., ya kabuğun içi!..., ya anlam!...

Anlam konusunda Anlama konusunda Anlamlandırma konusunda hiç bir uyarı yok
İlginç değilmi?

İftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rüku,secde ve kade-i ahire 

Namazın şartları arasında Anlamak yok
 Anlıyorsunuz değilmi?

Haydi namaza

Kuranı ANLATMAYA kendine, Ve ANLAMAYA, Sonra hayatı ANLAMLANDIRMAYA

Hayırlı ANLAR

Esselamu Aleyna

Hiç yorum yok: