Namaza başlamadan önce taharet denen temizlenme olayı vardır.
İnsan sevgilisini görmeye giderken nasıl makyaj yaparsa
Allah’ının, en sevdiğinin huzuruna da o abdestle çıkar, şekilcilik değildir bu ve çok önemlidir.
Bir insan pırıl pırıl tertemiz banyodan çıkmış dahi olsa
eğer namaza başlayacaksa tekrar o banyoya girer ve niyet ederek abdestini alır.
Abdestin dış manası; azaları kirlerden temizlemektir
fakat birçok iç manası olduğu için temiz de olsak tekrar almak gerekir.
Şimdi iç manalarını sıralarsak; azaların günahlarını temizlemek için yapılan taharet hayrat ve hasenattır.
Bir insan ne kadar faydalı ise çevreye
haliyle, parasıyla, puluyla, malıyla, mülküyle, sıhhatiyle, herşeyiyle
kendisini feda etmişse o ölçüde azaları günahtan temizlenir.
Nefsin tahareti nefsin temizlenmesiyse Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak,
Peygamberin manasını idrak etmek, ahlakını yaşamak demek
ve bolca tövbe etmekle gerçekleşir.
Sırrın taharetine gelince,
Allah dışındaki masivayı tamamen terketmekle olur.
Demek ki insan namazda abdest alırken bütün bunları yapar
ve bütün bunları yaparken de arifibillah şu sözlerle kendine bunları yapması gerektiğini hatırlatır,
bilmiyorum hiç böyle abdest alan var mı ama işin esası budur;
Ellerimizi yıkarken: Ellerimizi hayra alet et Ya Rabbi deriz.
Ağzımızı yıkarken: Bana Kevser şarabını içirt Ya Rabbi deriz.
Sonra burnumuzda: Burnumu cennetin kokularıyla tatyib et deriz.
Sonra yüzümü: Sevgililerinin yüzlerini nurlandırdığın gibi benim de yüzümü nurlandır Ya Rabbi.
Sağ kolda: Beni tövbekar kullarından,
Sol kolda: Beni istiğfar edenlerden kıl Ya Rabbi deriz.
Sonra başta: Bana havf (korku) ve hüznü olmayan kullarından olmayı nasip et.
Ayaklarda: Ayaklarımı münafıkların ayaklarını kaydırdığın gün sıratında müstakim eyle diye yıkarız.
Cemalnur Sargut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder