7 Eylül 2011 Çarşamba

9 eylül sabah - Sana karşı konuştum hep; senden yana konuşmadım hiç… kusura bakma



Sana karşı konuştum hep; senden yana konuşmadım hiç… kusura bakma


Elbette ki sabırsızdır insan... Hele de gençler...

Biz yaşımızı başımızı aldık, ırmağın öbür yakasına geçtik.

Durulduk. Sakinleştik. Ama sen! Beri yakasındasın hayatın.
Hırçın yanındasın şehrin. Kıpır kıpır tenin.
Duygu kasırgalarında savruluyor saçların.
Delikanlısın, genç kızsın! Kanı deli akan, yüreği bir sevdaya kanan!


Bir şarkının notalarında kendini kaybedebildiğini görmezden geldim. Ritimlerin kolunda, nağmelerin koynunda huşuya girmeni ayıpladım. Keyfini bozdum. Biz yetişkinlerin, yaşını başını almışların sükunet kefesine çağırdık seni. Kendi gençliğimi, uçarılığımı unutmuş gibi, ille e bizim kefeye koymaya çağırdım deliliğini, hırçınlığını, hoppalığını…


Uslu durmaya çağırdım seni. Sanki bir zamanlar ben de senin yaptığını yapmamışım gibi!
Sana varlığın müziğini aktaramadım.
Namazın yüzümüze tebessümler kattığına tanıklık edemedim.
Değmeden geçti sanki bana namazlarım
Kıldım ve seccadeyi toplarken namazın gerçeğini de bir kenara dürdüm.

Namaz kıldıkça güzelleşseydim, neşelenseydim, incelseydim, sen de
imrenirdin bana. Sanki bir büyü var burada diye, sen de sokulurdun
yanıma… Huzurun namazda olduğunu gözlemlemedin ki bende…


Kusura bakma. Keyfini kaçırdım, huzurunu bozdum.
Senai DEMİRCİ

Hiç yorum yok: