28 Eylül 2011 Çarşamba

29 eylül sabah - sevdaları em namazdan - Senai Demirci


GELDE TUTUN ŞİMDİ NAMAZIN SEVDALARINI EMZİREN GÖĞ(S)ÜNE

A(lı)cılar ayaklarını hüznün boşluğuna çekti.
Yetimlikler büyüdü kederlerinin köprü altlarında.
Üşüdün öylece.
Kalakaldın.
Tesellisiz.Sığınaksız.Dayanaksız .
Sona beş kala iken elinden tuttu namaz.
Seni kendine sırdaş kıldı.
Tutup bedeninin her azasından,sonsuz bir kabullenmişlik içinde sarıp sarmaladı seni;ana rahmine düşer gibi düştün namazın semasına.
Abdestin pak suyuyla çevrildi her yanın;bedenini rahmetin teselli edeceği bir sancı gibi atıverdin namazın teninden içeri... 
Elin elinin üstünde,el çektin dünyadan.
Yüzün Kabe'ye yapışık,yüz döndün aşağılardan.
Ayakların seccadede (kıyamda/huzurda),uzaklara ittin cümle hüsranları.
Elinden bir şey gelmeyen,nefesi kendine yetmeyen,kendi bedenine kıvrılmış bir cenin gibi sonsuz bir rahmetin kozasına girip arınıp çıktın secdeden.
Erkence doğmuş bir bebektin dünyanın kollarında.
Kalbin yaralı.Varlığın titrek.Umutların cılız...

Gel de tutun şimdi namazın sevdalarını emziren göğsüne.
Dudaklarından sızan dualar kadar besle kendini,besle...

Hiç yorum yok: