Nasıl ki su ölü bir toprağa can ve hareketlilik verir ise, Namaz da İnsanoğlunun ölmüş ruhuna, kalbine can verir. Gönüllere, ruhlara vurulmuş bağları çözer.
Bir insan, nasıl bir renkte olduğunu, hangi safta olduğunu namazıyla gösterir.
Namaz bir insanın kulluk bilincini, sorumluluk birincini diri tutmak için en önemli bir ibadettir.
Fertlerin ve toplumların felahı namazla mümkündür.
Rabbimiz yüce kitabımızda buyuruyor ki: “Namazı hakkını vererek kıl: Çünkü hakkı verilerek kılınmış namaz, insanı belli başlı her türlü çirkinlik ve kötülükten alıkoyar ve hele Allah’ı anmak ve Allah’ın sizi anması elbette en büyük boyutudur. Zira Allah işledikleri her şeyi bilir.”(Ankebut- 45)
Bir insanın her türlü çirkinlik ve kötülükten uzak durması kişinin felahı değil midir?
Unutmamak gerekir ki, toplumlar fertlerden oluşur. Düşünün ki bir topluluk ve bu topluluğu oluşturan insanlar namaz ibadetinden uzak, bu topluluk için felahtan söz etmek mümkün müdür? Ancak, manevi bir felaketten söz edilir.
Kılınan namazlar orijinal olmalıdır ve orijinalliğini korumalıdır. Bunu nasıl yapabiliriz diye sorduğumuzda namazın vakitlerine bakmalıyız derim. Neden günde beş vakit hiç düşündük mü? İki- üç vakit değil de beş vakit… Çünkü, hayırlı ameller ne kadar çok yapılırsa o ameller o kadar bereketlenir güzelleşir, hayra dönüşür. Çoklukta bereket vardır, bunu hiç bir zaman unutmamak gerekir.Devamlı ve kesintiye uğramayan bir namaz orijinal bir namazdır. Zaman hızla akıp gidiyor ve bu süreç içerisinde binlerce kişi bu âlemden göçüp gidiyor. Bu göçüp gidenlerin kaçta kaçı namazlı olarak bu âlemden göçüp gidiyor? Biz biliyor ve iman ediyoruz ki Ahiret yurdu bir yüzleşme ve hesap yeridir “Suçlulara sorarlar: sizi cehenneme sürükleyen nedir? Onlar da derler ki: Biz namaz kılanlardan değildik. Yoksula da yedirmezdik, zevke dalanlarla birlikte dalardık, ceza gününü de yalanlardık, sonunda bu halde iken ölüm bize gelip çattı.”(Müddesir- 41- 47 )Bu ayet-i kerime namazın ciddiyet ve önemeni çok dehşetli bir şekilde anlatıyor.
Namazsızlık kişiyi, madden yaşasa bile manen ölü bir hayat yaşamaya mahkûm eder. Namaz imana kuvvet verir, imanı tazeler, iman da namazı kuvvetlendirir. Namaz bir sözleşmedir, her vakit kılınan namaz bu sözleşmeyi hatırlatır. “Siz ey iman edenler! Sözleşmelere sadakat gösterin. (Maide- 1) Namaz ilahi bir korumadır. Her kim ki namaz kılıyorsa ilahi korumaya girmiştir. Kesintiye uğramayan, sürekli ve huşu içinde kılınan bir namaz, elbette kişiyi koruma altına alır ve namazla dosdoğru bir yola ilk adımı atmış olur. Namazın Allah’ın bir hükmü, bir emri olmasıyla birlikte sayamayacağımız kadar binlerce hikmeti vardır.
Namazsız hayat hayat değildir - serpil ipekçi
Namaz kılmayan bir insanın kendi nefsini sorgulayıp neleri kaybettiğini bilmediğini bir düşünmesi gerekir ve sorgulamaya devam ederek beni namazdan alıkoyan şey nedir?diye düşünmelidir. Ne para, ne bilet, ne randevu ne de günlerce sıra beklemek. Nerede olursan ol yüzünü kıbleye çevir Allah’u ekber de ve Allah’ın huzurunda dur. Hastalıkta oturarak veya yatarak kıl, su bulamadığın zaman teyemmüm et, yeter ki kıl! Namaz terk edilecek bir ibadet değildir. Allah bizlere kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. İçinde bulunduğumuz bu mübarek aylarda hayatımızda dönüm noktası kararlar almak gerekir. Ömrünü bereketli, feyizli, dolu dolu geçirmek isteyenler işe namazdan başlamaları gerekir. Namaz kılmayanların bir an önce namaz kılmak için karar almaları, namazlı olan kardeşlerimizin de namazlarına daha önem vermeleri, namazlarını muhafaza etmeleri, namazlarına değer vermeleri gerekir. Namazına değer veren bir insana Allah da değer verecektir. Namazsızlık bir felakettir! Rabbimiz bu felaketten hepimizi korusun. Allah’a emanet olunuz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder