2 Temmuz 2011 Cumartesi
3 temmuz yatsı - FATİHANIN ZİHNİ İNŞASI 15
nimet nedir?
bu konuyu tefsiri Besairul Kuranda şöyle açıklar Ali KÜÇÜK;
7: “O kendilerine nîmet verdiğin mutlu kimselerin yoluna. O gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.”
Evet ya Rabbi! Kendilerine inam ettiğin, nîmet verdiğin, nîmetlerine ulaştırdığın peygamberlerinin, salih kullarının yoluna bizi ilet. Nîmet, insanların kendisiyle lezzet bulduğu şeydir. Allah’ın, kullarına in’am buyurduğu nîmetler sayılamayacak kadar çoktur. Nîmetleri önce ikiye ayırıyoruz:
a- Uhrevî nîmetler,
b- Dünyevî nîmetler diye.
Uhrevî olanlar Rabbimizin imtihanı kazanan kullarını cennete koyması ve orada gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, akılların alamayacağı nîmetleriyle onlara in’am etmesidir.
Dünyevî nîmetleri de ikiye ayırıyoruz:
a- Vehbî olanlar.
b- Kesbî olanlar.
Kesbî nîmetler, mal kazanmak, nefsi pisliklerden korumak ve arındırmak, ilim elde etmek, ahlâk kazanmak gibi nîmetlerdir.
Vehbî olanları da ikiye ayırıyoruz:
a- Maddî olanlar.
b- Manevî olanlar.
Maddî olanlar idrak, fehim, anlayış, nutuk, konuşmak gibi nîmetlerdir.
Manevî olanları ise, insana ruh üfürülmesi, akıl verilmesi, yaratılması gibi nîmetlerdir.
Burada dikkat edilecek bir husus da şudur ki; Rabbimiz, peygamberler ve salih kullarının dışındakilere de bu nîmetlerinden vermiştir. Ama başı nîmet gibi görülüp de sonu hüsranla biten nîmetlerin hiç birisi gerçek mânâda nîmet değildir. Başı cefa ve mahrumiyet gibi görünse de sonu safa ve mutluluk ile biten nîmet, nîmettir. Onun içindir ki, burada; “Kendilerine nîmet verdiğin peygamberlerinin yoluna ilet!” diyoruz ve de; “Gazap ettiklerinin, dalâlette bıraktıklarının yoluna değil” diyoruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder