10 Ekim 2011 Pazartesi

11 ekim sabah - kalp,dil,akl,beden,ruhun iştirak ettiği ibadet


Namaz, sadece bedeni hareketlerden ibaret değildir. Kalbin, dilin, aklın, bedenin, ruhun iştiraki ile geçekleşen bir ibadettir…

“Kul” olmanın, doğal sonucu ubudiyettir…

“Abdullah” kalmanın tek yolu; ibadettir…

Yaratılışın temel amacı, kulluktur…


“Ben cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.”(Zariyat-56)

Söz konusu olan ibadetlerin şahı ise namazdır… Yani salih amellerde zirve yapmaktır…
Namaz, en kapsamlı ibadetler bütünüdür… Diğer ibadetlerin mutlaka bir şekilde namazda yansıması vardır… Yani oruç, hac, dua, zikir, tefekkür, tilavet hepsini görebiliriz.
Namaz, sadece bedeni hareketlerden ibaret değildir. Kalbin, dilin, aklın, bedenin, ruhun iştiraki ile geçekleşen bir ibadettir…
Beden; kıyam, rükû ve secdededir…
Dil; tekbir, hamd, zikir, tesbih, istiaze ve istianededir…
Akıl; tefekkür, idrak ve muhasebededir…
Kalp; huşu ve haşyet arayışındadır…
Ruh; doyum ve dolum seansında inşirah ve itminan peşindedir…
Yerde ve göklerde her şey Allah’ı tesbih eder… İşte namaz hepsini bünyesinde toplamıştır.
Dağların dikey, hayvanların yatay, bitkilerin kökleri toprakta baş aşağı halleri; namazın kıyam, rüku ve secdesine işaret etmiyor mu? Kâinatın ibadet modelini tefekkür ettiğimizde sanki namazın açılımı karşımıza çıkıyor…

Hiç yorum yok: