FATİHANIN ZİHNİ İNŞASI - 2
Fatiha Allahla aramızda bir bağ/bağlantı kurar
Besairul kuran isimli tefsirinde Ali küçük bu bağlantıyı şöyle açıklar;
Besmele çok çeşitli fonksiyonlara sahip bir muammadır.
Besmele bizim dilimizde koruyucu bir melektir âdeta. Bir türlü dilimizden düşürmeyiz onu. Çin’den gelmiş çok kıymetli bir vazo. Bir yere koyarken besmele, silerken kırılmasın diye besmele. Yemek yerken şeytanı yediğimize ortak etmemek için besmele, az yemek için besmele, doymak için besmele. Ticaretle uğraşıyorsak müşteri bol olsun, kazancımız iyi olsun diye dükkanın kapısını açarken besmele, aman hırsız girmesin diye kapatırken besmele. Para sayarken aman yanlışlık yapmayalım diye besmele. Tehlikeli bir iş yaparken besmele, ampulü takarken, sökerken aman elektrik çarpmasın diye besmele, bes-mele, besmele. Âdeta koruyucu bir melek gibi onu dilimizden hiç düşürmeyiz. Hattâ bazılarına göre iyi bir besmele çekersen suda yürür, gökte uçarsın. Besmele sadece bu işler için kullanılıyor bugün. Onun bizim hayatımızdaki fonksiyonu işte bu kadar basitleştirilmiş.
Halbuki besmelenin bizim hayatımızdaki mânâsı ve rolü bu kadar basite indirilmemeliydi. Çünkü besmelenin bizim hayatımızda taşıdığı çok daha büyük fonksiyonları vardı.
Besmeleyi biraz tanımaya çalışalım inşallah.
Hani demin söylemiştim; Hz. Ali Efendimiz der ki:
"Kur’ân’ın tamamı Fâtiha’da, Fâtiha’nın tamamı besmelede, besmelenin tamamı da (B) harfin de toplanmıştır.”
Her gün, her namazımızda defalarca okuduğumuz ve âlimlerimizin beyanıyla Kur’an’ın tamamını içine alan bu besmelenin “B” harfi nedir acaba?
“B” harfi Türkçe’de “ile” mânâsına gelen bir bağlaçtır.
Arapça’da bunun adına “ilsak” denir.
Bir konuşmada, bir yazışmada “ile” kelimesini gördüğümüz veya duyduğumuz zaman he-men anlarız ki, iki taraf var ve bu iki taraf arasında bir ilgi, bir bağ, bir münâsebet kuruluyor.
Meselâ “Hasan ile Tahir” ifadesinde, bu “ile” bağlacını görünce hemen iki taraf arasında, yâni Hasan ile Tahir arasında bir alâkanın, bir münâsebetin kurulduğunu anlarız.
Bu cümle nasıl tamamlanırsa tamamlansın fark etmez. Hasan ile Tahir Afganistan'a gittiler, veya beyaz giyinmişler gibi. İşte bu “İle” kelimesiyle ikisi arasında bir münâsebetin kurulduğunu anlarız.
Biz Besmelenin daha “B” harfine başlarken, “Bi” ”İle” derken hemen iki taraf olduğunu ve bu iki taraf arasında bir münâsebetin kurulduğunu görürüz.
Peki kimle kim arasında bir münâsebettir bu?
Allah ile kul, âbid ile Mâbûd, Rab ile âbid arasında bir münâsebet.
Allah ile kul arasında bir ilişki kuruluyor.
Peki nedir bu münâsebet?
Kulluk münâsebeti, ubûdiyet ve rubûbiyet münâsebeti.
Demek ki Besmele
Allah’la kulun irtibatının beyanı,
Rab ile âbid arasındaki kulluk mukavelesidir.
Başka bir ifadeyle Allah’la kul arasındaki program maddelerinin tespitidir.
Yâni bir mü'min besmelenin daha “B” harfine başlarken şunu demektedir:
Ya Rabbi! Şu anda
senin adına,
senin namına,
senin için,
sen istediğin için,
senin benim hayatıma aldığın kulluk maddelerinden birini söyleyeceğim veya yapacağım demektedir.
İnsan ya konuşmaya başlarken, ya da bir iş yapmaya başlarken besmele çeker. Meselâ ben burada konuşmaya başlarken besmele ile başladım.
Bu şu demektir: Ben Allah adına, Allah hesabına, Allah namına bu işi yapmaya başlıyorum. Ya Rabbi! Ben şu anda senin namına, senin hesabına, senin adına konuşuyorum. Yâni yapacağım bu konuşmayı yapmamı sen benden istediğin için, bunları konuşmamı kulluk maddesi olarak benim hayatıma sen aldığın için konuşmaya başlıyorum. Çünkü Allah’la kul arasındaki bu kulluk maddelerini tespit eden kimdir?
Bunu da hemen Besmelenin ikinci kelimesinden anlıyoruz ki “Bismillah” Allah adına.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder