29 Haziran 2011 Çarşamba

30 haziran öğle - FATİHANIN ZİHNİ İNŞASI 13


Allahtan istemenin yolu

bu konuyu Besairul Kuran isimli tefsirinde müfessir Ali KÜÇÜK şöyle açıklıyor;

Evet, Rabbimizden sırat-ı müstakim istiyoruz.
Çünkü sırat-ı müstakim, nîmet-i uzma’dır.
En büyük nîmettir.
Nîmetlerin en bü­yüğüdür.
En önde istenmesi gereken nîmettir.
Çünkü unutmaya­lım ki, herhangi bir nîmetin yoluna, usulüne, kanununa nail olmak, o nîmete sadece bir kere değil, sürekli nail olmak demektir.
Meselâ birisinden on bin lira istemek yerine ondan on bin liraya ulaşabile­cek bir yolu, bir usulü istemek çok daha evlâdır.
Çünkü karşıdaki belki bir kere vere­cektir, iki kere, üç kere verecektir on bin lirayı ve bitecektir.
Ama on bin liraya ulaşmanın yolunu öğrenmek de­mek, her zaman ona ulaşma imkânına sahip olmak demektir.

Veya meselâ bir problemin çözümü konusunda sizden yardım isteyen bir çocuğa, o problemi çözüverme­nizle o problemin çözüm yolunu, usulünü göstermeniz elbette farklı olacaktır.
Problemi çözüvermek yerine, o ve benzeri tüm problemleri her zaman çözebileceği bir yolu, bir usulü öğretirseniz, artık o çocuk her defasında çözüm için size gelmeyecek, her zaman kendisi çöze­bilecektir.

İşte eğer biz burada, Rabbimizden bir kısım nîmetler istesey­dik, ya Rabbi bana şu nîmeti ver, bu nîmeti ver deseydik, bu talep gerçekten çok küçük bir talep olacaktı.
Ya Rabbi her şeyi ver desey­dik, yine küçük bir talep olurdu.
Çünkü böyle bir dua ka­bul olduğu zaman belki bir kaç defa o nîmeti verirdi Rabbimiz, ama nîmetin de­vamı mümkün olmazdı.
Fakat burada olduğu gibi, ya Rabbi bize nî­metlerin yolunu, usulünü göster diye dua edince, bir kere değil sürekli o nîmetlere ulaşma imkânını elde etmiş ola­cağız demektir.
Bunun en kısa, en öz ifadesi de sırat-ı müstakim­dir. Çünkü bu yolda nîmetlerin tamamı vardır.
Bu yola giren kişi her ân tüm nimetlerle beraber olma imkânına sahip olacaktır.

Peki biz bunu nereden bildik?
Nasıl bildik ki, Rabbimizden bunu istiyoruz?
Hayır, biz bilmedik, Rabbimiz bildirdi bunu bize.
Böyle dememiz gerektiğini, Fâtiha sûresini indiren Rabbimiz öğretti bize.
Onun içindir ki, bu sûreye talim-i mesele denir.
Yâni isteme­nin usu­lünü, yolunu gösteren sûre anlamına.
Bir nîmetin yolunu bilmek, her zaman o nîmete ulaşmamız anlamına gelecektir.

Hiç yorum yok: