fatiha bize ümmet/biz/cemaat şuurunu verir
Besairul Kuran tefsirinde Ali KÜÇÜK diyorki;
5: “Ancak sana kulluk eder ve ancak yardımı senden dileriz.”
5: “Ancak sana kulluk eder ve ancak yardımı senden dileriz.”
Fâtiha’nın bu bölümünde Rabbimiz bizim yalnız olmadığımızı, bizim gibi inanan, bizim gibi düşünen bir İslâm ümmetinin üyesi olduğumuz şuurunu veriyor bize. “Ancak sana ibâdet eder ve ancak senden yardım dileriz.” Dikkat ederseniz fiiller tekil değil, çoğuldur. Yâni “yalnız sana ibâdet ederim ve yalnız senden yardım beklerim” şeklinde tekil değil, “yalnız sana kulluk yaparız ve yalnız senden yardım bekleriz.” Biz tek başına namaz kılarken de böyle demek zorundayız. Ben yok, biz var. Bunun mânâsı şudur:
“Ya Rabbi, tüm varlıklar, göklerde ve yerde ne varsa hepsi sana kulluk yapmaktadır. O varlıklardan birisi olarak ben de onların arasına katılıp sana kulluk yapıyorum. Ama sadece ben değil, biz sana kulluk yapıyoruz” demektir bunun mânâsı. Yâni ben yalnız kendim O’na, O’nun istediği kulluğu, O’na lâyık kulluğu yapamayacağım için kendimi diğer mü’min kardeşlerimin ve tüm varlıkların içine katarak ancak sana kulluk yaparız diyorum. Duanın kabulü, ibâdetin kabulü için böyle demek daha güzeldir. “Ya Rabbi! Biliyorum ki şu benim ibâdetlerim sana lâyık değildir. Sana lâyık olarak yapılan ibâdetler ve dualar arasında benimkini de kabul buyur Allah’ım” demek daha uygundur. Bunu bize tarif buyuran Rabbimizdir. Eğer O böyle bir sûre indirerek bizi bilgilendirmemiş olsaydı bizim bunu kendi kendimize bilmemiz mümkün olmayacaktı.
Bir de yine buradan anlıyoruz ki Rabbimiz; bizim cemaat ol-mamızı istemektedir. “Ben” değil “biz” olmamızı istiyor. Fâtiha’da bizden bu konuda ahit alıyor ve bu ahitlerimize sâdık kalmamızı, bu ahitlerimizi sosyal hayatımızda gerçekleştirmemizi istiyor. Sûrenin bu bölümünde bir taraftan bize bu konuda yol gösterirken, diğer taraftan da kendisine kendisinin istediği gibi kul olamayanları, Rablerini tanıma-yanları, Rablerini Rab kabul etmeyenleri uyarırken, bir diğer taraftan da onların da Rablerini Rab bilecekleri ve sadece O’na kulluk edecekleri âna kadar bizim tebliğ için onlara gitmemiz gerektiğini, bu uğurda her şeyimizi feda edecek biçimde çırpınmamız gerektiğini anlatmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder