25 Haziran 2011 Cumartesi

25 haziran ikindi - FATİHANIN ZİHNİ İNŞASI 10

fatiha bize ümmet/biz/cemaat şuurunu verir
Besairul Kuran tefsirinde Ali KÜÇÜK diyorki;
5: “Ancak sana kulluk eder ve ancak yardımı sen­den dileriz.”

Fâtiha’nın bu bölümünde Rabbimiz bizim yalnız olmadığımızı, bizim gibi inanan, bizim gibi düşünen bir İslâm ümmetinin üyesi oldu­ğumuz şuurunu veriyor bize. “Ancak sana ibâdet eder ve ancak sen­den yardım dileriz.” Dikkat ederseniz fiiller tekil değil, çoğuldur. Yâni “yalnız sana ibâdet ederim ve yalnız senden yardım beklerim” şek­linde tekil değil, “yalnız sana kulluk yaparız ve yalnız senden yardım bekleriz.” Biz tek başına namaz kılarken de böyle demek zorundayız. Ben yok, biz var. Bunun mânâsı şudur:

“Ya Rabbi, tüm varlıklar, göklerde ve yerde ne varsa hepsi sana kulluk yapmaktadır. O varlıklardan birisi olarak ben de onla­rın arasına katılıp sana kulluk yapıyorum. Ama sadece ben değil, biz sana kulluk yapıyoruz” demektir bunun mânâsı. Yâni ben yalnız ken­dim O’na, O’nun istediği kulluğu, O’na lâyık kulluğu yapamaya­cağım için kendimi diğer mü’min kardeşlerimin ve tüm varlıkların içine kata­rak ancak sana kulluk yaparız diyorum. Duanın kabulü, ibâdetin ka­bulü için böyle demek daha güzeldir. “Ya Rabbi! Biliyo­rum ki şu benim ibâdetlerim sana lâyık değildir. Sana lâyık olarak yapılan ibâdetler ve dualar arasında benimkini de kabul buyur Al­lah’ım” demek daha uy­gundur. Bunu bize tarif buyuran Rabbimizdir. Eğer O böyle bir sûre indirerek bizi bilgilendirmemiş olsaydı bizim bunu kendi kendimize bilmemiz mümkün olmayacaktı.

Bir de yine buradan anlıyoruz ki Rabbimiz; bizim cemaat ol-ma­mızı iste­mektedir. “Ben” değil “biz” olmamızı istiyor. Fâtiha’da biz­den bu ko­nuda ahit alıyor ve bu ahitlerimize sâdık kalmamızı, bu ahitlerimizi sosyal hayatımızda gerçekleştirmemizi istiyor. Sûrenin bu bölü­münde bir taraftan bize bu konuda yol gösterirken, diğer taraftan da kendisine kendisinin istediği gibi kul olamayanları, Rablerini tanı­ma-yanları, Rablerini Rab kabul etmeyenleri uyarırken, bir diğer taraf­tan da onların da Rablerini Rab bilecekleri ve sadece O’na kulluk edecekleri âna kadar bizim tebliğ için onlara gitmemiz gerektiğini, bu uğurda her şeyimizi feda edecek biçimde çırpınmamız gerektiğini an­latmaktadır.

Hiç yorum yok: