“Bir gece uyandığımda, Allah Resûlü’nü yanımda göremedim.
Aklıma, diğer hanımlarından birinin yanına gitmiş olabileceği ihtimali geldi.
El yordamıyla etrafı yokladım. Elim ayağına dokundu.
O zaman Allah Resûlü’nün namaz kılmakta olduğunu anladım..
Başı secdedeydi.
Kulak verdim, hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve şöyle yakarıyordu:
“Allahım! Senin gazabından Senin rızana sığınırım. İkâbından affına sığınırım. Allahım! Başka değil, Senden yine Sana sığınırım. Zâtını senâ ettiğin ölçüde, Sen’i senâ etmekten âciz olduğumu itirâf ederim.” “Senin komşuluğun, yakınlığın, azizliktir. Senin senâ ve övülmen, yücedir. Senin ordun mağlup edilemez. Sen va ’dettiğin şeyde, va’dinden dönmezsin. Senden başka ilah, Senden başka ma’bûd da yoktur.”
O, namaza bir türlü doymak bilmiyor, adetâ hiç doyum noktasına varamıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder